BU SOYTARI, O SALONA NASIL GİRECEK?

[yolların sonu]

BU SOYTARI, O SALONA NASIL GİRECEK?

Malum soytarının kim olduğunu herhalde tüm Ülkücüler artık biliyordur. Bu başlık kesinlikle o soytarı için bir siyasi tehdit mesajı değildir. Sadece açıklamalarını, konuşmalarını dinlediğimiz bir soytarının ürettiği aşağılık iftiralar, yaptığı hakaretler ve sergilediği seviyesizlikler sonrası, MHP'nin 9.Olağan kongresine hangi yüz ve cesaretle geleceğine dair bir sorudur.

Bu sorunun cevabını, 8 Kasım günü gerçekleşecek MHP kongresinde hepimiz göreceğiz!

Nihat Genç'in "Aşk Coğrafyasında Konuşmalar" isimli kitabını okurken rastladığım "Eşeğin sidiğindeki saman çöpüne binmiş sinek, kendini kaptan-ı derya görür" sözü adeta bu soytarı için biçilmiş kaftandır.

ABD'nin 57.Hükümeti devirmek ve bölgedeki planlarına yardımcı olacak işbirlikçi bir iktidarı göreve getirebilmek için piyon olarak kullandığı YTP isimli bir partide aşkla-şevkle siyaset yaptığını ve bu partiden milletvekili adayı olduğu ortaya çıkan ve daha sonra MHP'ye sızmak için her yolu deneyen bu soytarıyı en son AKP'den ayrılıp parti kuran Abdullatif Şener'in partisinin kuruluş gününde onun sağ yanında otururken görmüştük...

Sonra akıl hocaları bu soytarıyı tekrar MHP'ye musallat ederek,'MHP Genel Başkan adayı' sıfatı ile piyasaya sürdüler...

MHP'yi ve Ülkücü Hareketi tanımadığını bu sıfatla ortaya çıktığı günden bu yana yaptığı cahil açıklamalarla ve iftiralarla göstermiştir. Ülkücü Hareketle zerre kadar bir alakası olsa zaten Ülkücü Hareketin yayın organlarını okur, takip eder ve attığı iftiraların ne boyutta olduğunu görür... Böyle spastik düşünceleri üretmezdi.

Sol ve aynı zamanda küresel oyunlarda taşeronluk yapmış bir partide başladığı siyaset serüvenini Yahudi sermayesi ile kazandığı paranın gücüne güvenerek siyasetin geniş yelpazesinde sürdürmek isteyen bu soytarı, cahil cesareti ile Bozkurtlarla dans etmeye kalkmaktadır.

Aylardır MHP'nin Lideri Devlet Bahçeli ve yönetimine hakaret etmek ve Ülkücüleri tahrik etmekten başka bir şey yapmamış bu soytarının kendini 'kaptan-ı derya görmesi" karşısında tüm Ülkücüler 8 Kasım günü gerçekleşecek kongrede sağduyuyu her şeye rağmen muhafaza etmelidir.

Türkiye genelinde yönetici olsun yahut olmasın hangi Ülkücü ile görüşsek bu soytarının haddini bilmeyen, aşağılık açıklamalarına karşı büyük öfke selinin oluştuğunu hissetmekteyiz.

İktidara giden süreçte, MHP'nin kongresini baltalamak için bu soytarının cahil cesaretini kullanmaya çalışanlar, birde MHP kongresinin gerçekleştiği salona bu soytarıyı göndermeye kalkarsa oynanan oyun tüm çıplaklığı ile görülecektir.

Aylardır papağan edasında hazırlanan günlük yazılı açıklamalarla, Ülkücü Hareketin mensuplarını sistemli bir şekilde tahrik eden bu soytarının ve bunu kullananların niyeti ortadadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Türk milletine çok anlamlı mesajlar vereceği ve MHP'nin iktidar şafağını söktürecek bu kongre, asla bu tür soytarıların varlığı ile gölgelenmemelidir.

8 Kasım günü gerçekleşecek MHP kongresi, bayram havasında, birliğin ve beraberliğin nakış nakış işlendiğini görüntülerle hafızalarda kalmalıdır.

İsrail beslemesi soytarının ve isim yapmak için ortalığa çıkanların, MHP'yi karıştırma oyunlarına kimse gelmemelidir.

Kuş beyniyle, MHP'yi sıradan bir parti sanarak musallat olan, liderine ve yönetimine saldıran bu soytarının kongre salonuna gelmeye kalkmasını hiç kimse akla-hayale getirmiyor ama ola ki, gelirse seviyesizlikleri, hakaretleri, iftiraları adına yüzüne tükürmek herkesin vazifesi olmalıdır.

Bu soytarının aylardır sürdürdüğü iftira, hakaret ve seviyesizlik kirini ancak bu temizler ve hak ettiği en büyük dersi de böylece almış olur.

Toplumda yüzüne tükürmek eylemi bir ahlaksızlığa tepki olarak yer bulan reflekstir.

Siyasi ahlaksızlığı kendisine yol edinerek, dava ve devlet adamlığını tartışılmaz olan MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'ye saldıran bu soytarı, hayâsız yüzüne tükürülmekten başka bir şey hak etmemektedir.

"Bu soytarı, o salona nasıl girecek?"
sorusu işte bunun için önemli ve anlamlıdır.

Çünkü 'ahlaka' yönelik her türlü 'siyasi ahlaksızlık' bezeli saldırının bir bedeli vardır. Bu soytarı da bu sınırı zorlamaktadır.

MHP'nin çelik iradesine çarpacak soytarıları, 8 Kasım günü bekleyip göreceğiz... Kazanan MHP'nin sağduyusu olacaktır.


Yıldıray Çiçek / Ortadoğu