Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Kavim ve Millet-Mehmet Emin Resulzade

Aşağa gitmek

Kavim ve Millet-Mehmet Emin Resulzade Empty Kavim ve Millet-Mehmet Emin Resulzade

Mesaj  Dava_Gülü Perş. Ara. 03, 2009 10:02 pm

Büyük Türk filozofu Ziya Gökalp merhum, bu konuyu işleyen bir yazısında (Yeni Mecmua no. 33) der ki; “Millet (nation) şahsiyetini uzun müddet kaybettikten sonra tekrar ihyaya çalışan bir Kavim demektir.”
Bu oluş gelişimini anlatırken Üstad, «Milliyet» tabiriyle de ifade olunan “Kavim”in geçirdiği istihale şeklini izah eder ki, hulâsası bundan ibarettir:
Kavimler tabi oldukları müşterek bir din veya saltanatın tesiriyle temessül ederek, şahsiyetlerini kaybederler. Sonra, dahil bulundukları bu saltanat veya ümmetin çözülmesi üzerine, yeni­den kendilerini bulurlar. Fakat, bu defa bulunan şahsiyet kaybe­dilmiş kavmi şahsiyetin ayni değildir. O, uzun zaman birlikte ya­şanan müşterek medeniyet ve ümmet hayatının tesiriyle, istihaleye uğramış yeni bir şahsiyettir. Kavim gitmiş, yerini millet almıştır.
Kavim ile millet arasındaki fark, acaba, nedir? Üstadı dinleye­lim :
“ ... Kavim inhisarcıdır. Kavim dini kendine hasreder, insa­niyeti kendisinden ibaret görür; hatta, kozmogonisi vasıtasiyle kâinat'ın teşekkülünü kendi kavmi teşekkülü ile izah eder. Bu iti­barla ümmet şekli, kavim şeklinden daha ziyade insanîdir; çünkü ümmet, insaniyeti ve medeniyeti bir kavme hasretmez, birçok ka­vimleri içerisine almaya çalışan bir din dairesine hasreder. Mama­fih, ümmet de çağdaş medeniyete nisbetle, inhisarcıdır. Çağdaş medeniyet. yalnız bir dinin sâliklerine inhisarı kabul etmez. Çünkü, ilme dayanan bu zümre türlü dinlere mensup milletleri de daire­sine alabilir. Bundan dolayıdır ki milletler ümmetin değil, çağ­daş medeniyetin birer cüz'i-tammından ibarettir. Bir çok Sultanî (İmperial) devletler bir ümmetin cüz'i-tammı olabilir. Fakat, milletler, yani çağdaş devletler (tabire dikkat ediniz) bir üm­metin cüz'i-tammı olamaz. “Millet ne kavim gibi, ne ümmet gibi inhisarcı değildir. Millet, çağdaş medeniyeti küll-i tam, kendisini de onun cüz'i-tammı olarak görür.”
Milliyetin, devlet olmak azmini gösterdiği ve bunda ısrar ettiği zaman, ancak millet olduğunu yazdığımız vakit (Azerbaycan No. 5) biz de bu fikri ifade etmiştik. Nitekim Ziya Gökalp de “millet” sözünü “devlet” tabirinin müradifi olarak kullanmıştır. Üstada gö­re, “Türkler, Türkiye Cumhuriyetinin teşekkülünden sonra millet
hayatına başlamışlardır.”
‘Cumhuriyetten evvel “Türk milleti” ve “millet hayatı” yokmuydu ?’ diye soranlara, sözü geçen makaleden aşağıya göçürdüğümüz şu satırları okumalarını tavsiye ederiz:
“Türk kavmi İslâm ümmetinden, Selçuk ve Osmanlı saltanat­larından evvel de mevcut idi. Müşterek İran medeniyetine dahil olmadan kendine mahsus kavmi bir medeniyete mâlikti. İran me­deniyeti ile ümmete ve saltanat teşkilâları Türklerin birçok kav­mî müesseselerini izale etti. Fakat, ayni zamanda, Türklerin millet haline gelmesini temin etti.”
İşte, sözün bu makalede izah olunan mânasiyle, milliyetçilik değil milletçilik, dünyanın ileriye doğru adımlayan demokratik seyrine uygun bir hareketin adıdır. Sözün çağdaş manasiyle Patriotizme tekabül eden bu terim milliyetçiliği yani Milli İstiklâlciliği ifade eder.
Bu bazılarının düşündüğü gibi, yeni ve uydurma bir tabir de­ğildir. Ziya GÖKALP merhumun istifade ettiğimiz makalesi, Milletçilik baş­lığı altında neşredilmiştir .


Mehmet Emin Resulzade
(Azerbaycan Dergisi, Aralık-1952, Sayı 9)
Dava_Gülü
Dava_Gülü
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 67
Teşekkür Sayısı : 0
Kayıt tarihi : 02/09/09

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz