Salgından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır

[GençKurt]

2009 H1N1 gribi salgını devam ederken aşılanma konusunda birçok kişinin kafasındaki soru işareti ortadan kalkmış değil. Birçok anne baba özellikle çocuklarına aşı yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız kalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Dahili Bilimler Bölüm Koordinatörü, Dahiliye Uzmanı Prof. Dr. Cem Sungur, salgının giderek artacağına ve en etkili korunma yolunun ise aşılanma olduğuna dikkat çekiyor.

Prof. Sungur bu nedenle başta Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirlenen risk grupları olmak üzere herkesin aşılanmasını önerdiğini belirterek şöyle konuştu;

"Aşılanmayı önermemizin önemli temel sebepleri bulunuyor. Öncelikle Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edildiği üzere bir pandemi, yani dünya genelinde bir salgın söz konusudur. Bu yeni virüse karşı başta çocuk ve genç erişkinler olmak üzere insanların bağışıklığı bulunmuyor. Enfeksiyon damlacık yoluyla bulaşıyor, yani günümüz yaşam şeklimizde çok kısa sürede aynı anda çok fazla kişiye bulaşabilme ihtimali bulunuyor. İyi beslenmek, vücut temizliğine dikkat etmek gibi genel önlemler çok önemli olmakla birlikte, bulaşmanın ve enfeksiyonun önlenmesinde tek başına yeterli değildir. Enfeksiyon özellikle çocuklarda ve genç erişkinlerde çok ağır seyredebildiği ve salgının yeni başladığı ve artacağı unutulmamalıdır."

Merak edilen bir başka nokta, bu dönemde yaşanan tüm griplere domuz gribi olarak yaklaşılması. Peki bu durumda gribal enfeksiyon geçirenlerin aşılanması gerekiyor mu, gerekmiyor mu?

Prof. Dr. Cem Sungur, konuya şöyle açıklık getiriyor. "Yapılan muayenede, yüksek ateş, kırgınlık, halsizlik, boğazda yanma ve ağrı ile baş ağrısı gibi gribal belirtiler görülüyorsa bunun 2009 H1N1 gribi olma ihtimali yüzde 90’ın üzerindedir. Bu kişilerde tanı, PCR testiyle kesin olarak konduysa, aşılanmasına gerek yoktur. Ancak, bunun dışında 2009 H1N1 gribi kesin tanısı konmamış vakaların, olası vaka olarak kabul edilmesi nedeniyle, aşılanmaları gerekir."