Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi

2 posters

 :: HABERLER :: Haberler

Aşağa gitmek

MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi Empty MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi

Mesaj  gizligörev39 Çarş. Şub. 10, 2010 2:04 am

MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi. Bahçeli'nin bu konuşması şaşkınlıkla karşılandı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Genel Kurulunda geçen hafta yaşanan kavgaya ilişkin, ''Niyet sahipleri ayaklarını denk alsınlar, kuru tehditlere pabuç bırakmayacağız ve nereden gelirse gelsin her türlü saldırıyı da anında defedeceğiz. Meclisteki herkese sesleniyorum: MHP'nin sıralarına bir metre yaklaşan bundan sonra ne olacağını görecek'' dedi.

Bahçeli, partisinin Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmada, geçen hafta TBMM Genel Kurulunda yaşanan kavgaya değindi. İktidar partisine mensup milletvekillerinden bazılarının, 69 milletvekili olan MHP grubuna yönelik müdahaleye kalktığını ifade eden Bahçeli, bütün bunların ekran önünde ve canlı olarak, kamuoyunun hakemliğinde ve şahadetinde gerçekleştiğini söyledi.

Hitabet esnasında eleştirilerin dozunun kaçtığını, konuşma adabı ve ahlakın seviyesinin ise giderek düştüğünü dile getiren Bahçeli, ''Parti grubumuza doğrudan yönelerek ağır ithamlar ve eleştirilerde bulunulmuş, tam bir çarpıtma ve yalan ile partimize yönelik iftiralar atılmıştır'' dedi.

Bu gelişmeler esnasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''hiddetten kıpkırmızı olan bir çehre ile kürsüye geldiğini'' iddia eden Bahçeli, ''Tahriklerin zirve yaptığı bu esnada bazı AKP milletvekillerinin oturmaları gereken yerlerden kalkarak Genel Başkanlarının işaret ettiği yöne doğru ilerlemişlerdir. TBMM'de kendilerine ayrılan bölümde oturan partimize mensup milletvekillerine yönelmişler ve fiili bir saldırı gerçekleştirmek istemişlerdir. Bütün bu gelişmeler olurken, olayın tahrikçisi Başbakan Erdoğan ise grubunu kendi rezillikleri ile başbaşa bırakıp Genel Kurul dışına kaçmıştır'' diye konuştu.

Bahçeli, bu kötü niyet ve saldırı teşebbüslerine, partisine mensup milletvekilleri tarafından hak ettiği karşılığın verildiğini vurgulayarak, ''Büyük bir sabır ve metanetle kendilerine yönelen ağır tahriklere katlanan grubumuz, tam bir disiplin ve vakar ile davranmıştır. Partimize ve milli iradeye yönelik doğrudan saldırıya yeltenen AKP zihniyetini terbiyeye, ölçülü olmaya ve hadlerini bilmeye tekraren davet ediyorum. Milliyetçi hareketin temsilcileri olarak, ağır kışkırtmalara karşı gösterilen olgunluk ve olayların daha fazla büyümesini engelleyen sağduyulu yaklaşımınız nedeniyle ise sizleri kutluyorum'' ifadelerini kullandı.

-''AKP YURT DIŞINDA TASARLANMIŞ''-

Bahçeli, partisine yönelik tahriklerin yalnızca Meclis çatısı altında meydana gelmediğini dile getirerek, TBMM'de yaşanan olayın derinliklerini 2 ayrı süreç içinde aranması gerektiğini anlattı.

Bunlardan birincisinin, partisinin de koalisyon ortağı olduğu dönemde, küresel projeler için engel görülen MHP'nin olmadığı bir siyaset mühendisliği arayışı olduğunu ileri süren Bahçeli, ''O karanlık süreçte iktidara gelip bugün bizi demokrasi karşıtı gibi sunmaya çalışanlar ne tesadüftür ki 28 Şubat denilen dayatmaların doğrudan doğruya ürünü olup, bu kirli dönemin hedeflenen sonucu oluşmuş kadrolarıdır. Bu itibarla AKP, geleneksel köklerini inkar ve red ile oluşmuş, yurt dışında tasarlanmış, yurt içinde tanımlanmış ve tamamlanmış bir siyasal projedir'' diye konuştu.

Bugün karşılarına çıkan gelişmelerin ikinci aşamasının da partilerinin bütün engelleri aşarak TBMM'de grup kurması sonrası yaşananlar olduğunu ifade eden Bahçeli, ''Siyaset kurgularını MHP'siz bir Meclis üzerine şekillendiren AKP zihniyeti, ülkemiz üzerindeki bütün tasarruflarını hiçbir engelle karşılaşmadan rahatça yürütmek için planlarını o dönemde hazırlamıştı'' dedi.

Bu planların ne olduğunu sıralayan Bahçeli, ''Küresel güçlerin talep listelerini gerçekleştirmek, milletimizi, birbirine yabancılaştıracak senaryoları uygulamak, Türkiye'yi teröre teslim etmek ve bölücülüğün emrine sokmak, milli meselelerde dış dayatmalara boyun eğmek, uluslararası görüşmelerde tahkir ve aşağılamaları sineye çekmek ve kimliğini bulamamış bir Başbakanın bozmaya çalıştığı kardeşliğin fitne tohumlarını ekmek, iş başındaki AKP'nin en büyük emeli ve heyecanıydı'' diye konuştu.

-''İKİ KUTUPLU SENARYO BOZULDU''-

Bahçeli, ''taviz, teslimiyet, ilkesizlik, boyun eğme üzerine şekillenmiş bu çürümüş siyaset algısının beklentilerinin 22 Temmuzda yapılan seçimle suya düştüğünü'' söyledi.

Son milletvekili genel seçimleriyle partisinin Mecliste yerini aldığını ve yüksek bir siyasi sorumlulukla oynanan oyunlara çomak soktuğunu kaydeden Bahçeli, böylece hem küresel oyunları hem de AK Parti ve CHP'nin iki kutuplu senaryosunu bozduğunu ifade etti.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle konuştu:

''Özellikle tek başına iktidar kuvvetinin hoyratlığı ile kendinde güç vehmeden AKP zihniyetinin 'açılım' denen yıkımın ve PKK ile işbirliği arayışlarının, MHP kalesine çarparak darmadağın olması, Başbakan ve ekibinde şok dalgası yaratmış ve tam bir bozgun ve gerçek ricat hali bütün partisini kaplamıştır. Bugün öfke, hiddet, tahrik, telaş, panik, tükeniş ve nihayet sonuçsuz saldırı olarak karşımıza çıkan AKP zihniyetinin durumu budur ve gerçekler bundan ibarettir. Türk milleti kavramından duyduğu rahatsızlık, Başbakan Erdoğan'ı, bu milleti canı pahasına savunmaya yemin etmiş MHP'nin temsilcilerine saldırmaya varan bir tükenişin içine sürüklemiştir. Bütün bu gelişmeler, iktidardan gideceğini anlayan, saltanatının sona erdiğini gören, milletimizin sırtından atmaya hazırlandığını fark eden siyaset sırtlanlarının nafile saldırılarıdır. Ve milletimizin son kalesi olan MHP'nin surlarına çarpıp düşmeye mahkumdur. Bu saldırılar yalnızca partimize değil, onun temsil ettiği milli kimlik, milli dil, milli birlik ve milli devlete yönelik düşmanca tavırdır.''

-''AKP'NİN YANLIŞLARI,BİZİM DOĞRULARIMIZ...''-

AK Parti'nin 7 yıldır TBMM'de olduğunu, bu grubun, partisini sindirmek ve korkutmak için ayağa kalktığını ileri süren Bahçeli, şu soruları yöneltti:

''Milletimiz açlıktan ve yoksulluktan inim inim inlerken, işçi, memur, esnaf, emekli, çiftçi kan ağlarken, vicdanı sızlayan bir vekil gören var mıdır? Hükümet Washington masalarına yüz sürerken, aman dilerken, 'deliğe süpürmeyin' diye yalvarırken, bunu şerefine konduramayıp eleştiren bir AKP'liye rast gelen var mıdır?

Yıllardan beri Palikaryaların, Ermeni komitacıların, Brüksel komiserlerinin aşağılamalarına karşı haysiyet mücadelesi verenine tanık olanı var mıdır? Şehide 'kelle' diyen çürümüş zihniyeti duyunca, katile 'sayın' diyen alçaklığı işitince, Mehmetçiği 'yan gelip yatmakla' suçlayan kokuşmuşluğu görünce, bunu şerefine, izzeti nefisine, ahlakına, ailesine ve mukaddesatına yediremeyip bu kepazelikler için ayağa kalkmış AKP'li bir vekil gördünüz mü? Türkiyem'iz üzerinde hesabı olanların hepsi, Haçlı zihniyeti, Müslüman katili, Türk düşmanı, insanlık kasabı, milletimizden ve coğrafyamızdan intikam almak isteyenlerin tamamı Başbakan'ın arkasında kuyruğa dizilmişken, bunu alçaklık sayıp bir kez olsun ayaklanmış bir AKP milletvekiliyle karşılaştınız mı? Vereceğiniz cevap hayırsa, AKP'nin yanlışları bizim doğrularımızdır. Biliniz ki değerli milletvekili arkadaşlarım, doğru yerdeyiz, doğruları söylüyoruz, doğruların peşindeyiz.''

-''ŞER CEPHESİNİN NEDENİ BU''-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''partisine karşı oluşan şer cephesinin ve ihanet ittifakının da nedeninin bu olduğunu'' iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:

''PKK'ya, Haçlı kalıntılarına boyun eğenler, teslim olanlar, şimdi Meclis içinde Milliyetçi hareketi sindirme arayışına girmişlerdir. Bu, bin yıldır Türk milletinden intikam almak isteyenlerin, Türklüğü ağzına almak istemeyenler tarafından süregelen Haçlı zihniyetinin açık bir saldırısıdır. Bu, teslimiyetçilerin, yabancı başkentlerde verilen tavizlere 'dur' diyen Milliyetçi Harekete karşı işbirlikçilerin saldırısıdır. Türk ve İslam dünyasına yönelik sömürüye başkaldıran Milliyetçi Harekete karşı, küresel zulmünün eş başkanlarının saldırısıdır. Brüksel'de Avrupalı, Washington'da Amerikalı, Erivan'da Ermeni, Erbil'de Peşmerge olup da Ankara'da bir türlü 'Türk milletindenim' diyemeyenlerin, bunu ağzına almaktan korkanların, kaçanların, ürkenlerin açıkça saldırısıdır. PKK ile kolkola ama MHP'ye düşman, Peşmerge ile can ciğer MHP'ye tepkili, Rum'la kardeş, Ermeni İle dost ama MHP ile hasım olanların, Türk milletinden utananların, Türk tarihinden tiksinenlerin son çırpınışlarıdır.''

Daha önce, bugün yaşadıklarının kökünün geçmişte, derinlerde olduğunu söylediğini belirten Bahçeli, ''Bunun, Anadolu'yu kaybetmiş Bizanslı Diyojen'nin, Selçuklu Sultanı Alparslan'la, İstanbul'u kaybeden Konstantin'in, Sultan Fatih'le, Boğazın sularına gömülmüş sömürge donanmasının, Çanakkale şehitleriyle, ayağa kalkmış Anadolu'dan defolmuş yedi düvelin, Mustafa Kemal'le, Beşparmak'ta aklı, Gabar'da, Şırnak'ta, Hakkari'de gözü kalmışların Mehmetçikle, Açılım, çözüm, çare, reform denilenlerin ise yıkım anlaşması Sevr'in, kuruluş anlaşması Lozan'la günümüzdeki bir hesaplaşması olduğunu bütün dünyaya ilan etmiştim'' diye konuştu.

-''HAÇLI KALINTILARI GİBİ...''-

Bu düşüncelerinde abartı bulanların, bunu bir politik mesaj olarak görenlerin o günlerde bunları yeterince ciddiye almadığını ifade eden Bahçeli, ''Tekraren söylüyorum ki bu son olay, yalnızca Meclis zemininde meydana gelen bir taşkınlık değildir. Türk milleti ile tam bir hesaplaşmanın işaretidir. Bu hesap, Türk milleti ile kapanmamış defterlerin, al bayrağımıza karşı silinmemiş nefretlerin, İslama karşı tükenmemiş düşmanlıkların ve kahraman ecdadımıza karşı bin yıldır unutulmamış yenilgilerin hesabıdır ve bunun adı, bir kez daha tekrar ediyorum, dokuzuncu Haçlı seferidir. Ve yerlerinden kalkarak MHP sıralarına yanaşanlar ise son bir hamle yapmaya çalışan yorgun ve tükenmiş Haçlı kalıntıları gibidir'' diye konuştu.

Bahçeli, bir tarafta Türk milletinin, diğer tarafta tarihi emeller, hırslar, kinler ve nefretlerin bulunduğunu iddia ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bir tarafta Türk milletinin sevdalısı MHP, diğer tarafta ise işbirlikçi cephenin içimizdeki temsilcisi Başbakan Erdoğan ve hükümetleri vardır. Bu şer cephesi MHP'ye karşı elele vermiş, tertemiz vicdanları inanç istismarı ile doğramak; mütedeyyin yürekleri fitne ile karartmak istemektedir. Ülkemizi yıkmak için, birliğimizi dağıtmak için, milletimizi bölmek için; sizlerin dilsiz olmanızı, sağır olmanızı, kör olmanızı beklemektedir. Mecliste yaşananların da nedeni budur. Susmayan, durmayan, geri adım atmayan Milliyetçi hareket, Başbakan Erdoğan'ın ve kadrolarının oyununu bozmuştur.

Direnen, didişen, uğraşan Milliyetçi Hareket, küresel senaryoları boşa çıkartmıştır. Başbakanın öfkesi bundandır. Yaşadığı derin hayal kırıklığı bu yüzdendir. Kulaklarına kadar kızarmasına, gözünün dönmesine neden olan gerekçe, ne eşi olan Hanımefendinin yaşadıklarıdır ne de kendi partililerinin peygamber yakıştırmasıdır. İktidarda kalma umutları sönmüş, hesap verme korkusu iliklerine kadar işlemiş, her geçen gün irtifa kaybederek her ahlaksızlığa tutunmuş bir zihniyet iflasının tükenişidir. Milletin gözünden düşmenin, iktidarını kaybetmenin, yönetemez hale gelmenin, her gün adım adım erimenin, kaçınılmaz akıbete biraz daha yaklaşıyor olmanın gerginliğidir. Gerçekleri görmeye başlayan ve son oturumda Başbakanın tahriklerine karşı metanetlerini koruyarak yerlerini muhafaza eden AKP'li vekillerin yöneldikleri istikameti sorguladıklarını umuyorum.''

-''NE GERİ ADIM ATACAĞIZ NE DAYATMALARA BOYUN EĞECEĞİZ''-

MHP Genel Başkanı Bahçeli, çırpınışların boşuna, tahrikler, yalanlar ve iftiraların beyhude olduğunu belirterek, ''Kaçış ve kurtuluş yoktur. Er yada geç milletin hakemliğine gidilecektir ve beklenen son AKP zihniyetinin karşısına çıkacaktır. O gün geldiğinde ne yandaşların çırpınışları ne hırsızların ve uğursuzların kıvranışları ne başka başkentlerin yalvarışları onları kurtarmaya yetmeyecektir'' dedi.

Bahçeli, şunları kaydetti:

''Unutulmasın ki millet sahipsiz değildir. Ülkem ümitsiz değildir. Yüreği Türkiye için çarpan milletvekili arkadaşlarım, Milliyetçi hareketin Türkiye sevdalısı kardeşlerim, bilmenizi istiyorum ki içten ve dıştan çepeçevre kuşatılan Türkiye'nin ümidi sizsiniz. Kuşatmayı yaracak ve milleti yalandan, dolandan, istismardan ve soygundan kurtaracak olan sizlersiniz. Bu yüzden de hedefte siz varsınız. Milletimiz uğruna ne baskılardan yılacağız ne yolumuzdan döneceğiz ne geri adım atacağız ne dayatmalara boyun eğeceğiz. Hak bildiğimiz, doğru olduğuna inandığımız yolda sonuna kadar gideceğiz. Milletimizin can yoldaşı, ecdadımızın temsilcisi olmayı sürdüreceğiz. Niyet sahipleri ayaklarını dek alsınlar, kuru tehditlere pabuç bırakmayacağız ve nereden gelirse gelsin her türlü saldırıyı da anında def edeceğiz. Meclisteki herkese sesleniyorum; MHP'nin sıralarına bir metre yaklaşan bundan sonra ne olacağını görecek.''

MHP'SİZ SİYASET GERÇEKLEŞMEZ

Bahçeli, 2001 krizi döneminde Merkez Bankasından çekilen paralara ilişkin, ''Bize göre MHP'siz siyasetin gerçekleşmesi için Merkez Bankası kaynaklarını vakumlayanlar, Başbakan Erdoğan'a yol vermişler ve destek olmuşlardır'' dedi.

Meclisteki kavgaya, koalisyon ortağı oldukları dönemdeki ekonomik kriz ile kriz döneminde Merkez Bankasından çekilen paralara değindi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve ekibinin bir gün fazla hükümette kalmak için sığınmayacağı, yıpratmayacağı ve kaşımayacağı hiçbir değerin olmadığını bildiklerini ifade eden Bahçeli, ''Bir taraftan Osman Gazi'yi ağzına alırken, diğer taraftan soykırım iddiacılarını hoş gören, bir taraftan Çanakkale şehitlerini sahipleniyor gibi görünürken, diğer taraftan PKK ile kucaklaşan, bir taraftan yetim hakkı yedirmemekten söz edip vatandaşa yoksulluğu reva görürken, öte yandan yandaşlara helal haram demeden yağdıran, sözde demokrasi ararken muhalefeti aşağılayan, sözde haktan bahsederken memuru, çiftçiyi, işçiyi, esnafı sindiren, sözde adaletten bahsederken yağmacılara göz yuman bir zihniyet karşımızdadır'' diye konuştu.

Alparslan Türkeş'in siyasi istismar malzemesi yapılmak istendiğini iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:

''Aradan birkaç hafta geçtikten sonra Türkeş Beyi ağızlarından düşürmeyenler, ne olmuştur da onu ve partimizi faşist olmakla suçlamaktadırlar. Bu ağız AKP'deki PKK ağzıdır. Başbakan, MHP'yi tanımlamada İmralı canisi ile ortak lisanda buluşmuştur. Dün Başörtüsü yasağının kalkması için bizimle işbirliği yapmak zorunda kalanlar, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kilitlenmiş siyaseti açarken demokratik anlayışımızı alkışlayanlar, şimdi ne olmuştur da bizi demokrasi düşmanı ilan etmişlerdir? Bu da tam iki yüzlü politikacı ağzıdır. Bu, milletimizi aldatmak için kurduğu tuzakların bozulmasıyla öfke nöbetleri geçirenlerin ruh halinin dışa yansımasıdır.''

-''ISMARLAMA MANŞETLERİ ASLA UNUTMAYACAĞIZ''-

Mecliste yaşanan kavganın, basında yer alış şeklini eleştiren Bahçeli, kimsenin partilerini sevmek ve fikirlerini desteklemek mecburiyetinde olmadığını, bunların, kalem ve fikir sahiplerinin kendi tercihleri olduğunu, bu tercihlere de saygı duyulması gerektiğini söyledi.

Kavgayla ilgili haber ve yorumların, ''ahlaka, insafa, meslek terbiyesine, hakkaniyete sığmadığını'' iddia eden Bahçeli, şunları kaydetti:

''Biz kimseden partimizi övmesini, desteklemesi aramıyor ve istemiyoruz. Partimize yönelik saldırıları tarafsız bir gözle yorumlanmasını da artık beklemiyoruz. Ancak, hiç değilse vicdanın, izanın ve insafın kırıntısı kalmış olanlardan doğruları ve gerçekleri yazmalarını ve yorumlamalarını bekliyor ve takip ediyoruz. Partimizin tamamen haklı olduğu bir konuda bile gerçeğin arkasında durmaktan korkanlar, gırtlağına kadar Hükümete bağımlı hale gelmiş kiralık vicdanlar, yine aynı ahlaksızlığı sergilemişlerdir. Bu kez olsun, bu derece haklı olunan bir konuda bile doğruların yanında yer alma erdemini gösterememişlerdir.

Şerefini ve haysiyetini kaybetmişlerin, fikrini, kalemini ve yorumunu iktidara teslim etmişlerin, bundan sonraki çabaları boşuna olacaktır. Milliyetçi-ülkücü irade, elindeki medya imkanlarını hükümet emrine tahsis etmiş medya patronlarını, bunların papağanı olmuş yazar ve yorumcuları asla affetmeyecektir; yapılan haksızlıkları, yazılan yalanları, sipariş yorumları, ısmarlama manşetleri asla unutmayacak ve zamanı geldiğinde açmak üzere bunları tek tek not edecektir. Aziz milletimiz de hükümet ve işbirlikçilerine, karanlık haberleşme şebekelerine seçim sandığında gereken dersi verecektir. Ve o gün geldiğinde, Milliyetçi Hareketin iktidarında bu rezaletlerin sadık sorumluları, efendileri ile birlikte yargı önünde mutlaka hesaba çekilecektir.''

-''KRİZ, MİLLETİN BAĞRINI DELİP GEÇMİŞTİR''-

Bahçeli, halinden memnun, sorunları çözülmüş, dertlerine deva olunmuş hiçbir toplumsal kesime şahit olunamayacağını belirterek, ''AKP'nin yolsuzluk ve talan politikalarıyla zenginleşen ve refahı yükselen azınlıkta bir kesimin olduğunu'' ileri sürdü.

''Başbakan Erdoğan devlet hazinesini, 'yetim hakkı yedirmem' gürültüsü ve yalanlarıyla, kendi yakınlarına peşkeş çekmiştir'' diyen Bahçeli, işsizliğin ve yoksulluğun çığ gibi arttığını söyledi.

Başbakan Erdoğan'ın ''krizin teğet geçeceği'' yönündeki sözlerine değinen Bahçeli, ''Teğet geçtiği iddia edilen kriz; kim ne derse desin ve Başbakan Erdoğan hangi süslü yalanları söylerse söylesin, milletimizin bağrını delip de geçmiştir'' dedi.

-MERKEZ BANKASI KAYNAKLARI...-

Devlet Bahçeli, MHP'nin de hükümet ortağı olduğu yıllarda Merkez Bankasından çekilen 5 milyar dolar konusuna da değindi.

Hükümet ortağı oldukları dönemdeki ekonomik sorunlarla ortaya çıkan siyasi sonuca saygı duyduklarını ve bunun bedelini ödediklerini daha önceki konuşmalarında da dile getirdiğini anımsatan Bahçeli, ''Bizim saklayacak, gizleyecek ve utanacak bir şeyimiz yoktur. Asıl utanması gereken ve vatandaşımıza bugünkü kötü tabloyu reva gören, rahat ve iyi işleyen bir süreçte ekonomiyi krize sokan Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarıdır'' dedi.

Türkiye'nin 2000 Kasım ayında dövize yönelen yoğun spekülatif saldırıyı çok yüksek faiz, önemli oranda döviz rezervi kayıpları ve aldığı dış kredilerle püskürttüğünü anlatan Bahçeli, şöyle devam etti:

''Ne yazık ki ekonominin bu sarsıntıdan sonra gelecek bir ekonomik türbülansa karşı da dayanma gücü zayıflamıştır. Nitekim Kasım krizinin hemen arkasından, 19 Şubat 2001 tarihinde, Milli Güvenlik Kurulu'nda başlayan bir tartışmayla, para tacirleri ve içeride siyasi operasyon yapma heveslisi küresel mihrakların uzantıları, yeni bir spekülatif saldırı başlatmışlardır. Ve maalesef, 21 Şubat tarihinde, bankalar arası para piyasasında gecelik faiz ortalama yüzde 4 bin düzeyine çıkmıştır. 16 Şubat 2001 tarihinde Merkez Bankasının 27 milyar 94 milyon dolar olan rezervi, 23 Şubat 2001 tarihinde 22 milyar 58 milyon dolara inmiştir. Yani Türkiye ekonomisine yönelik saldırı sonucunda rezerv kaybı 5,36 milyar dolar olmuştur ve bu para spekülasyonla para kazanan ve ülkeler içinde siyasi dengeleri değiştirmeye çabalayan mihraklarca yönetilmiştir. Bundan asla kuşkumuz yoktur. Ekonomideki bu alçakça ayak oyunların karar merkezi dışarıdadır ve taşeronları ise içeride tutunmuşlardır.''

-''BENİ YÜCE DİVANA GÖNDERMEYENİ...''-

Başbakan Erdoğan'a seslenen Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:

''Sen ve partin, 2000 ve 2001 krizlerinin sonucunda ortaya çıktın. Kriz bataklığından üreyen siyasi virüsle hayat bulan ve iktidara ulaşan AKP zihniyeti, elbette yine ürediği yere geri dönmeye mahkumdur. Biliniz ki vatandaşımızın gelirlerini, devletimizin rezervlerini spekülatif saldırılarla kim hortumladıysa, AKP'ye destek olan, palazlanmasını sağlayan ve iktidara ulaşmasına zemin hazırlayan da aynı odaklardır. Amaç bellidir ve bize göre MHP'siz siyasetin gerçekleşmesi için, Merkez Bankası kaynaklarını vakumlayanlar, Başbakan Erdoğan'a yol vermişler ve destek olmuşlardır. Başbakan Erdoğan'ın, bir gecede Merkez Bankası rezervlerinin kimler tarafından alındığıyla ve nasıl el konulduğuyla ilgili aksi yönde iddiası varsa ve bununla ilgili dolaylı da olsa bir bağlantılarının olmadığını iddia ediyorsa, o halde bizim kendisine önerimiz şu olacaktır; Milletimiz bu hesabı sorma, müsebbiplerini araştırma imkanını sayısal anlamda maalesef partimize vermemiştir.

Başbakan Erdoğan 7 yılı aşkın bir süredir iktidardadır. Hali hazırda siyasal gücüyle aşamayacağı engel de yoktur. Bu konuyu sürekli gündemde tutup kaşıyacağına, zerre kadar samimiyet taşıyorsa, sorumlularını bir an önce ortaya çıkarmalı ve gereken cezayı vermelidir. Bu zamana kadar, konuyla ilgili bir girişimde bulunulmaması, Başbakan Erdoğan ve partisinin, Merkez Bankasının kaynaklarını talan edenlerle dolaylı bir irtibatının olduğunu göstermektedir. Eğer, gerçekler açığa çıkartılmazsa ve bu meseleyle ilgili lazım gelen inceleme ve soruşturma yapılmazsa, herkes bilmelidir ki önce bunu savsaklayan Başbakan ve yandaşlarından, sonra da spekülasyonla paralarımıza el koyanlardan sonuna kadar hesap soracağım. Beni Yüce Divana göndermeyeni ben, güle güle Yüce Divana göndereceğim.''
gizligörev39
gizligörev39
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 1035
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 02/09/09
Yaş : 30

https://milgenc.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi Empty Geri: MHP lideri Bahçeli, “Buradan bütün Meclis’e sesleniyorum, MHP’nin sıralarına bir metre yaklaşan, bundan sonra ne olacağını görecektir” dedi

Mesaj  yolların sonu Çarş. Şub. 10, 2010 2:26 am

işte beklediğimiz buydu !
ÜLKÜCÜ HAREKET HER ŞAT ALTINDA LİDERİNİN YANINDA VE SÖZÜNDEDİR

ÇOK AZ KALDI GÜNEŞE..
yolların sonu
yolların sonu
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 403
Teşekkür Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/08/09

https://milgenc.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 :: HABERLER :: Haberler

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz