EROĞLU: GÖRÜŞMELER BİTMİYORSA SORUMLU KKTC DEĞİL

[gizligörev39]

Eroğlu, Cumhurbaşkanlığında gerçekleştirilen devir teslim töreninde yaptığı konuşmada, halkın takdiriyle seçildiği Cumhurbaşkanlığı görevini, bu törenle devralmakta olduğunu belirterek, ''Bana yaşamımın en anlamlı, en yüce görevini veren Kıbrıs Türk halkının önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum'' dedi.

Bu görevi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında devralmanın da kendisi için ayrı bir anlam taşıdığını belirten Eroğlu, egemenlik ve çocukların gelecek açısından önemine işaret ederek, bugünü çocuklara armağan eden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü de rahmet ve minnetle andı.

''Tarihi bir dönemeçte üstlendiğim bu görevin onurlu olduğu kadar, büyük bir sorumluluk gerektirdiğinin de farkındayım'' diyen Eroğlu, görevine başlarken 5 yıl süreyle Cumhurbaşkanlığı görevinde bulunan Mehmet Ali Talat'a, devlete ve ülkeye hizmetlerinden dolayı teşekkür etmek istediğini söyledi.

Eroğlu şunları kaydetti:

''Sayın 2. Cumhurbaşkanımız Talat ve değerli eşlerine bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk dilerken her zaman için yapacakları katkılara açık olacağımı da ifade etmek istiyorum. Yine bu vesileyle aramızda bulunan Kurucu Cumhurbaşkanı Sayın Rauf Denktaş'a milli mücadelemizde oynamış olduğu tarihi rol için tüm halkımız adına şükranlarımı ifade ediyor, katkı ve önerilerine açık olacağımızı belirtmek istiyorum.''

-''HALKA SÖZ VERDİKLERİMİZİ BİRER BİRER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ''-
Cumhurbaşkanı Eroğlu, ''halka söz verdiklerini birer birer gerçekleştireceklerini'' vurgulayarak, en büyük güçlerinin demokratik parlamenter sistem, halk ve Türkiye olduğunun farkında olduklarını söyledi.

Hedeflerinin Kıbrıs Türk halkının birlik ve beraberliğini en üst düzeye çıkarmak olduğunu ve Ulusal Konseyin mutlaka kurulacağını kaydeden Eroğlu, şöyle konuştu:

''Hedefimiz Kıbrıs Türk halkının birlik ve beraberliğini en üst düzeye çıkarmaktır. Ulusal Konsey mutlaka kurulacak ve Cumhuriyet Meclisimiz hükümetimizle düzenli istişare etme mekanizmaları gerçekleştirecektir. Ulusal Kıbrıs davamızın ortak olduğu bilinciyle Anavatan Türkiye devlet ve hükümet yetkilileriyle el ele ve gönül birliği içinde hareket edilecektir. Gerek görüşmeci heyetimizin belirlenmesinde, gerekse diğer ekiplerimizin oluşturulmasında toplumumuzun değerlerinden azami oranda yararlanma kararlılığındayız. Cumhurbaşkanlığı kapıları halkımıza açık olacak, halkımız bizleri her zaman yanında görecektir.''

-''AMBARGO VE İZOLASYONLAR ULUSLARARASI CAMİANIN AYIBI''-
Kıbrıs Türk halkına hala, ambargolar ve izolasyon uygulanmasının uluslararası camianın bir ayıbı olduğu ve Rum uzlaşmazlığını körüklediğine işaret eden Eroğlu, barış görüşmelerinde bir sonuca ulaşılamamasının sorumlusunun Kıbrıs Türk tarafı olmadığını vurguladı.

Eroğlu şunları kaydetti:

''Kimse bizi özgürlüğümüz için mücadele ettik, egemenliğimize sahip çıktık, devletimizi kurduk diye cezalandıramaz. Tarihi gerçekler ortadadır. Kıbrıs Türk halkı asla saldırgan bir taraf olmamış, Kıbrıs Rumlarının adada kendisi kadar hak sahibi olduğunu inkar etmemiştir. Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve varoluş mücadelesi sonucunda kendi devletini kurması, yöneltilen saldırıların sonucudur.

Hala Kıbrıs Türk halkının ambargolar ve izolasyon uygulanması bize göre uluslararası camianın bir ayıbıdır ve Rum uzlaşmazlığını körüklemektedir. Uzun yıllardır BM gözetiminde sürdürülen barış görüşmelerinde bir sonuca ulaşılamıyorsa bunun sorumlusu Kıbrıs Türk tarafı değildir.''

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının ortaya çıkan çözüm fırsatlarına olumlu yaklaşmasına rağmen Rum kesiminin hep çözümü reddeden taraf olduğuna dikkati çektiği konuşmasında, yaşananlar ortadayken halen Kıbrıs Türk tarafının cezalandırılması, verilen sözlerin tutulmaması ve baskıların Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafına yönlendirilmesinin doğru bir tutum olmadığının altını çizdi.

-ULUSLARARASI CAMİAYA MESAJ-
Bu tarihi günde, BM ve uluslararası camiaya mesaj vermek istediğini de ifade eden Eroğlu, ''Halkımız ve bizler Kıbrıs meselesinin artık bir neticeye bağlanmasından yanayız. Biz adadaki mevcut gerçeklere uygun, Kıbrıs Türk halkının eşit egemenliğinin ve çıkarlarını gözetecek şekilde en kısa sürede kalıcı ve adil bir çözüme ulaşmak için BM parametreleri çerçevesinde görüşmeleri, tüm konularda anlaşmadan hiçbir konuda anlaşılmış olmayacaktır mutabakatına uygun olarak, iyi niyetle sürdürme kararlılığındayız'' dedi.

Eroğlu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun'a bir mektup göndererek görüşme sürecini kaldığı yerden devam ettirme isteklerini bildireceğini de açıkladı.

Garantör ülkeler İngiltere ve Yunanistan'ın da artık üzerlerine düşeni yapmaya ve Kıbrıs konusundaki müzakere sürecinin bu kez anlaşmayla sonuçlandırılması için Rum tarafını doğruya yönlendirmeye çağıran Eroğlu, Kıbrıs Rum yönetimine ise şöyle seslendi:

''Eğer Sayın (Rum yönetimi lideri Dimitris) Hristofyas iyi niyetle masaya gelirse görüşmelerin olumlu sonuç vermemesi için hiçbir neden yoktur. Yeter ki adadaki mevcut gerçekler göz önünde bulundurulsun ve eşit egemenliğimiz; bizim de bu topraklarda var olma hakkımız olduğu göz ardı edilmesin.''

Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının Atatürk'ün ''Yurtta barış, dünyada barış'' sözlerini rehber kabul ettiğine işaret ederek, bölgenin bir an önce barışa, istikrara kavuşması için katkı koymaya hazır olduklarını vurguladı.

Derviş Eroğlu, görev süresi içerisinde Avrupa Birliğinin verdiği sözleri yerine getirmesine, ilişkilerin geliştirilmesine, İslam ülkeleriyle mevcut bağların daha ileri noktalara taşınmasına, diğer Türk devlet ve topluluklarıyla her alanda bugünkünden daha fazla işbirliği olanakları yaratılmasına ağırlık vereceklerini, bunlar için gerekli görevlendirmelerini yapacaklarını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Eroğlu, konuşmasında son olarak halka seslenerek Cumhuriyet Meclisinde içtiği anda sahip çıkacağını, KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı olarak herkese eşit mesafede duracağını, kucaklayıcı olacağını vurguladı.

Eroğlu, halka hitaben şunları söyledi:

''Beni bir çözümü engelleyeyim diye değil, haklarımızı koruyan, yaşayabilir, adil bir çözüm anlaşması ortaya çıkması için cesaretle müzakere etmek ve ortaya çıkan anlaşmayı onayınıza sunmam için görevlendirdiğinizin farkındayım. Beni, haklarımızı müzakere masasında en iyi şekilde savunayım diye görevlendirdiğinizin bilincindeyim. Bu misyonu, gerektiği gibi başarıyla yerine getirmek için tüm iyi niyetimle elimden gelen çabayı göstereceğim. Cumhuriyet Meclisinde içtiğim anda sahip çıkacağım. KKTC'nin 3. Cumhurbaşkanı olarak herkese eşit mesafede duracağımı, kucaklayıcı olacağımı, bu tarihi törende bir kez daha vurgulamakta yarar görüyorum.''

-''ŞAHSIM VE AİLEM HAKKINDA YAZI YAZANLARI DA KUCAKLAMAYA HAZIRIM''-
Eroğlu, 34 yıllık siyasi hayatında kendi şahsı ve ailesi hakkında yazılar yazan, kendilerini ''Kıbrıs'ın en kötü insanı'' gibi göstermeye çalışan, çeşitli ''derin konuları'' manşet yapan basın mensuplarını da kucaklamaya hazır olduğunu ifade etti.

Derviş Eroğlu, ''Haklı mücadelemizi çok daha sağlam temellere oturtmak ve kalıcılaştırmak için birlikte hareket etmek, birlik olmak zorundayız. Bu anlamda herkesten katkı ve işbirliği bekliyorum. Ayrılmaz bir parçası olduğumuz yüce Türk ulusuyla Kıbrıs Türk halkına sağlıklı, refah içinde aydınlık yarınlar diliyorum'' dedi.