12 Eylül'de işkence gören ülkücüler kanunu yargıya taşıyan CHP'ye kızgın

[gizligörev39]

Darbecilerin yargılanmasına karşı çıkan CHP'ye sol kamuoyu kadar ülkücüler de kızgın. Birçok ülkücü 12 Eylül 1980 darbesinde cezaevinde işkence gördü. Doğu'nun 'Başbuğ'u lakabıyla tanınan Yılma Durak, darbelerin Türkiye'yi sürekli geri götürdüğünü vurgularken, "Artık bu ülkede cunta heveslilerinin hevesleri kursaklarında bırakılmalı." diyor.

Yeni düzenlemeyi içerik yönünden desteklerken, yasanın aceleye getirildiği düşüncesiyle AK Parti'yi de eleştiriyor. 12 Eylül darbesinden sonra tutuklanıp 6 yıl hapis yatan Durak, "Her vatansever, her aydın darbelerin karşısında dik duruş sergilemeli." ifadelerini kullanıyor. Durak 12 Eylül'ün mimarı Kenan Evren'in rütbelerinin sökülmesini istiyor. Darbecilerin sivil mahkemelerde yargılanmasını, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyor.

Remzi Çayır, 12 Eylül döneminde Mamak Askerî Cezaevi'nde 13 yıl yattı. Ülkücü camianın önemli isimlerinden. Çayır, yeni yasayı 'Türkiye'nin demokratikleşmesi ve geleceği açısından çok önemli bir gelişme' olarak nitelendiriyor. "Darbeciliğin sivil mahkemede yargılanmasından daha doğal ne olabilir?" diye soran Çayır, konuyu yargıya götüren CHP'ye tepkili: "CHP, Avrupa'daki sosyal demokrat partiler gibi değil. Devletçiler ve de düzeni savunuyorlar". Çayır, milli iradeyi ortadan kaldırmaya çalışanlar için yasalarda caydırıcı hükümler olması gerektiğinin altını çiziyor.

Yeni yasa, bir taraftan askerlere sivil yargının önünü açarken, diğer taraftan sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasına son veriyor. 12 Eylül darbesinden önce, Adana Sıkıyönetim Mahkemesi'nde yargılanan eski milletvekili Ökkeş Şendiller, gelişmeyi bu açıdan değerlendiriyor: "CHP'yi anlamak mümkün değil. Demokrasinin ve sivilleşmenin önündeki engellerin kaldırılması, milli iradenin tecellisi açısından çok önemli." Hak ve hukukun ortadan kalktığı bir süreçte yargılandıklarını anlatan Şendiller, davaların görüldüğü askerî mahkemeleri 'İstiklal mahkemelerine rahmet okutacak yerlerdi' şeklinde nitelendiriyor. Şendiller, o dönem kendilerini sorgulayan bir savcının, daha sonra rüşvet alırken yakalandığını ve askerî cezaevine gönderildiğini anlatıyor.

Yasada yapılan değişikliği memnuniyetle karşılayan bir başka isim, ülkücü camianın simge isimlerinden Mahir Damatlar. Darbenin ardından ülkücü kuruluşlar davasından yargılanan ve 6 yıl Mamak Askerî Cezaevi'nde kalan Damatlar, son düzenlemeyi demokratik güzergâhta atılan önemli bir adım olarak tanımlıyor.

Damatlar, yargılandıkları askerî mahkemeyle ilgili şunları anlatıyor: "Mahkeme salonuna girerken ailelerimizin karşılaştığı tutumlar bizi çok üzüyordu. Herkese potansiyel suçlu olarak bakılıyordu. Mahkemede askerî nizam içerisinde oturmak zorundaydık."