Bahçeli'nin Kararlı Mücadelesi

[gizligörev39]

Küçüklüğünden itibaren bir Roma düşmanı olarak yetişen Kartacalı General Hannibal MÖ 219'da, Alp Dağları'nda sıkışan ordusunu Roma İmparatorluğu'nun üzerine sürme arayışı içinde yol ve çare ararken, askerlerine tarihi bir hüküm cümlesi ile seslenmişti: " Ya bir yol bulacağız, ya bir yol yapacağız."
Hedefi olan, yaptığı işe inanan bir kişi için çaresizliğin hâkim olduğu en buhranlı anlarda bile bir çıkış yolu mutlaka vardır. Zira Hannibal'ın çağları aşan sözleri buna güzel bir örnek teşkil ediyor. İnanç ve azimle zorlukların üzerine gidenlere zaman tüm kolaylıklarını her daim göstermiştir. İnsanlığın binlerce yıllık tarihinde bununla ilgili sayısız vaka bulunmaktadır.
Büyük Atatürk de, "Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim" diyerek, ortaya koyduğu milli mücadeleye ne kadar inandığını göstermiş ve bu mücadelede hiçbir fedakârlıktan kaçmayacağını ispat etmişti.
Afet İnan, 1950 yılında Atatürk'ün bazı karakter özelliklerini şu şekilde anlatır: Felaket karşında soğukkanlılık, okuma ve çalışma kudreti, bir insanla onun hakkında bilgi edinmiş olarak konuşmak, yaptıklarıyla övünmekten ziyade yapacaklarını düşünmek ve muvaffak olmak...
Tarihe yön veren kişi ya da kişilerin ortak özelliği; mücadele, kararlılık ve çalışma azmidir. Bu kişiler mensup oldukları millete yön tayin edip, gidilen yolu aydınlatırken her türlü riski üstlenirler. Yaşadıkları zamanın dışına çıkararak, tüm zamanların ana fikrini kavrayan; dün, bugün ve yarın arasında bütünlüğü asla kopartmayan feraset sahibi büyük kişilikleri, tarih her zaman saygıyla hatırlamıştır. İşte bugün MHP lideri Devlet Bahçeli de bu böylesi bir ruh, inanç ve kararlılıkla, Türk milletinin hak ve menfaatlerini savunuyor...
Her milletin bunalımlı dönemleri, zamanın durduğu, en azından hareketsiz kaldığı zaman aralıkları olmuştur. Bu zamanlarda umutsuzluk bir virüs misali yayılmış ve toplumu etkisi altına almıştır. Nihayetinde böylesi dönemlerde çaresizlik ve çözümsüzlük bir hal olmaktan çıkıp hâkim bir anlayış haline gelmiştir. Milletler benzer durumlara karşı savunma refleksleri oluştururlar. Kabul etmek gerekir ki; bu reflekslerin başında milli ve manevi değerlerin birbiriyle mütenasip olmayan tepkisi gelir. Bu tepkiler idealisttir, fakat dağınıktır. Sistemli bir bütünlükten uzaktır. İşte yaşadığı zamanın dışına çıkanlar bu dağınıklığı sistemleştirip, bir proje halinde mensup olduğu milletin önüne koyarlar. Onun içindir ki Atatürk, Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti adı altında milli ve manevi tepkileri kurumsallaştırmıştır. Bu kurumsallaşmanın pusulası şüphesiz Türk milliyetçiliği ve sonucu da Türkiye Cumhuriyeti olmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti emeğin, kanın, şehidin, gazinin, gözyaşının sonunda tarihe mal olan onurlu bir mücadeleyle kurulmuştur. 87 yıl önce Büyük Taarruz; prangalarını kıran Türk milletinin, esareti reva görenlere büyük ve şanlı tarihinden aldığı güçle vurduğu tokadıdır. Ne var ki ondan sonra da; Türk milletinin birlik ve bütünlüğünün kurumsallaşmış halini temsil eden Cumhuriyet, ihanet meşreplilerin tacizine yine maruz kalmış ve kalmaya da halen devam etmektedir. Bugün kimlik farklılıklarının politik olarak kurumsallaşması, içe dönük çatışma dinamiklerini harekete geçirme eğilimi taşımaktadır. Bu şekilde ortaya çıkacak bir çatışmanın sonucu ise ayrılık ve bölünme olacaktır! Bütün bu olumsuz manzaraya rağmen, Türk milleti ya bir yol bulacak ya da bir yol yapacaktır. Bunun da işaretleri Devlet Bahçeli'nin konuşma, tutum ve duruşundan net olarak anlaşılmaktadır. Bahçeli liderliğinde, Türk milleti mutlak anlamda bir yol bulacak, ya da bir yol inşa edecektir. Son yurdumuz olan Anadolu'da Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar, tam bağımsız olarak yaşayacaksa artık bundan başka bir yol kalmamıştır. Bahçeli; 1071 Malazgirt ruhunu, 1922 Büyük Taarruz felsefesini bir sistem dâhilinde tam olarak içselleştirmiş, Türk milletini huzura kavuşturacak büyük hedeflere odaklanmıştır. Afet İnan'ın liderlik tespitlerine tam olarak uyan Bahçeli'den, başka bir davranış beklenmesi de zaten abesle iştigal olacaktır...