Namık Kemal ZEYBEK: "Tarafsız olamam. Aydın DOĞAN'dan yanayım..."

[gizligörev39]

Devlet eski bakanı ve Radikal Gazetesi köşe yazarı Namık Kemal Zeybek AYDIN DOĞAN'a övgüler yağdırdı. Dürüstlüğünün ve dostluğunun kefili olduğunu belirten ZEYBEK, "Yaşadıklarıma ve tanık olduklarıma dayanarak biliyorum ki Aydın Doğan asla yasalara aykırı iş yapmaz, yapılmasına da izin vermez... Konuları kılı kırk yararak inceler ve onurunu her türlü kazanç kaygısının üzerinde tutar" dedi...

İşte o köşe yazısı:

Bugünlerde ülkemiz Doğan Holding’e yöneltilen vergi saldırısı ile çalkalanıyor. Bir yanda -hâlâ- en büyük basın yayın topluluğu, öte yanda eşi ve benzeri görülmemiş vergiler ve cezalar...
Bu işleri için kim veya kimler yapıyor?
Kamuoyundaki yaygın görüşe göre hükümet... Ve hatta doğrudan Başbakan...
Acaba gerçek bu mu? Bilmiyorum...
Gerçek böyleyse amaç ne?
Doğan topluluğunu yandaş bir iş adamına peşkeş çekip dikensiz gül bahçesi oluşturmak mı?
Gerçek böyle değilse, maliye memurları kendiliklerinden mi bu işe kalkıştılar?... Olabilir mi? Neden olmasın... İyi niyetli de olunabilir, durumdan görev çıkarıp göze girmek amaçlı da olabilir...
İşin iç yüzünü bilmeyenler her türlü yorumu yapabilirler.
Bana gelince...
Ben elbette tarafsız olamam.
Bir yanda değerli ağabey, dost ve akraba aydın Doğan ve ailesi var...
Öte yanda ise dünya görüşüme karşı yazarların ve yorumcuların çoğunlukta olduğu yayın topluluğu...
Doğan Şirketler Topluluğu’nun holdingleşmesi döneminde, üç tepe yöneticisinden birisi ve icra kurulu üyesi olarak çalıştım.
Yaşadıklarıma ve tanık olduklarıma dayanarak biliyorum ki Aydın Doğan asla yasalara aykırı iş yapmaz, yapılmasına da izin vermez... Konuları kılı kırk yararak inceler ve onurunu her türlü kazanç kaygısının üzerinde tutar.
Aydın Doğan dosttur, insan severdir, yardımseverdir ve alabildiğine alçak gönüllüler.
Dolayısıyla ben, elbette, Aydın Doğan’ın yanındayım, tarafım ve onun dürüstlüğünün kefiliyim.
Diyorum ki:
Bu acayip vergilerin sorumlusu kim olursa olsun, memurların sorumluluk alanlarını çok aşar.
Hükümet yetkilileri duruma müdahale etmeli ve konuyu makul ölçülerde çözmelidirler.
Dünyada şirket kurtarmaların yeniden canlandığı bu dönemde, içinde yayın kuruluşlarını da barındıran bir dev topluluğun sarsılmasının, zincirleme etkileri sonunda iktidara da, iktisadi hayatımıza da ağır bir darbe haline dönüşebilir.
Öte yandan iktidarların veya bürokratların girişimciler üzerinde bu kadar kolay ve bu kadar ağır boyutlarda zarar verebilecekleri bir ülkede girişim ruhunun ve girişim özgürlüğünün ne hale geleceği de hesaplanmalıdır.