Basından ülkücülere saldırı

[GençKurt]

Ülkü Ocakları Genel Merkezi, yazılı basında özellikle üniversitelerde ve sokaklarda gerçekleşen cinayet, yaralama ve saldırı gibi olaylarının, Ülkücülere maledilmeye çalışılmasına sert tepki gösterdi.


``ÜLKÜ Ocakları kurulduğu günden bu yana, Türk gençliğini milli ve manevi değerler etrafında yetiştirmeyi, bu yönde eğitim faaliyetleri yapmayı ve ülkemizi ilgilendiren konularda `milli bir tavır` geliştirmeyi ilke edinmiştir`` denilen açıklamada ``Ülkücülerin tek siyasi adresi olan MHP`nin Sayın Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli`nin de vurguladığı gibi ülkücüler sokak çatışmalarının içerisinde olmayacak ve tüm çalışmalarımız hukuk sınırları çerçevesinde kalacaktır`` sözlerine yer verildi.


`` BU haberlerin ulusal ölçekte yayın yapan medya grupları tarafından organize bir şekilde yapılmasında MHP`nin yükselişinden duyulan rahatsızlığın payı büyüktür`` denilen açıklamada AKP hükümetinin yoksulluğu, yolsuzluğu ve milli değerleri yıpratıcı; milli birliğimizi zaafa uğratıcı politikalarından bıkan Türk Milletinin, MHP ve ülkücülere teveccühünün arttığı şu dönemde bu haberlerin yapılması MHP ve ülkücülerin iktidara yürüyüşünün önünü kesmeyi amaçlamaktadır`` diye vurgulandı.


Hiçbir Ülkücünün tasvip etmeyeceği, `düşünceye şiddet bulaştırma hastalığı` Ülkücülerin temel sıfatıymış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla her türlü yanlış ve yanlı bilgi kullanılmakta, Ülkü Ocakları ile ilgisi olmayan ve `meczup` olarak nitelendirilebilecek kişilerin ağzından hadiseler güya doğrulanmaktadır.


Bu tavrın ahlakiliği sorgulanmalıdır. Suçlanan kuruma herhangi bir şey sorulmadan yapılan haberler, Ülkü Ocaklılarını halkın nazarında `suçlu`, Ülkü Ocağı`nı ise `suç merkezi` gibi göstermeye matuftur.


Ülkü Ocakları kurulduğu günden bu yana, Türk gençliğini milli ve manevi değerler etrafında yetiştirmeyi, bu yönde eğitim faaliyetleri yapmayı ve ülkemizi ilgilendiren konularda `milli bir tavır` geliştirmeyi ilke edinmiştir.


Bu faaliyetlerinde `yasallık` Ülkü Ocaklarının vazgeçilmezi ve olmazsa olmazıdır.


Ülkücülerin tek siyasi adresi olan MHP`nin Sayın Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli`nin de vurguladığı gibi ülkücüler sokak çatışmalarının içerisinde olmayacak ve tüm çalışmalarımız hukuk sınırları çerçevesinde kalacaktır. Bu anlayış geçmişten bugüne olduğu gibi gelecekte de Ülkü Ocaklarının temel ilkesi olacaktır.


Ülkü Ocakları, `milli ve manevi değerlere sahip bir gençlik yetiştirmek ve ülke meselelerine karşı milli refleksler geliştirmek` misyonunu, ülke geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimizi, her türlü şiddet ve yasadışı faaliyetten uzak tutarak gerçekleştirmektedir.


Kendini Ülkücü olarak tanımlayan suç odaklarının, kendi tanımlamalarından yola çıkarak kurumsal ve fikri yapımızla ilişkilendirmek istenmesi ancak art niyetle bağdaştırılabilir.


Bu art niyetli çevreler, Ülkücü Hareket`in yasal zeminde yaptığı mücadeleyi tasvip etmemektedirler. Ülkücülerin, bu art niyetli çevrelerin yarattığı `saldırgan, suçlu` tiplemesine girmemesinden rahatsızdırlar. Bu rahatsızlık ve malzeme kıtlığını her türlü yasadışı faaliyeti Ülkücülere yamamak suretiyle gidermek istemektedirler.


Son günlerde Ülkücülerle ilgisi olmayan olaylarda, `takım elbiseli`, `MHP`li olmayan Ülkücüler` gibi ifadeler ile güya Ülkücüleri adres gösteren haberlerin sebebi de Ülkücülerin bu çevreler tarafından biçilen elbiseye girmemesindendir.


Bazı basın - yayın organları üniversitelerde olan birtakım olayları, kendilerince `takım elbiseli`, `kalabalık gruplar` gibi sembollerle tanımladıkları kişileri Ülkücülere yamayarak, Ülkücüleri mahkum etmek istemektedirler. Bu mantıkta Üniversitede grup halinde gezen, takım elbise giyen ve kavgaya karışan herkes Ülkücüdür. Bu hastalıklı mantık, geçmişin kirli hesaplarını bugüne taşımaya hevesli köşe yazarları tarafından da savunulmaktadır. Hatta bu tutum kimi basın organlarının resmi yayın politikası haline gelmiştir.


Hiçbir hukuki dayanağı olmayan bu `iftira odaklı` haberler, her fırsatta yasadışı faaliyette olan kişi veya grupların, Ülkü Ocakları ile ilgilerinin bulunmadığını deklare etmemize rağmen hala devam etmektedir.


Bu haberlerin ulusal ölçekte yayın yapan medya grupları tarafından organize bir şekilde yapılmasında MHP`nin yükselişinden duyulan rahatsızlığın payı büyüktür. AKP hükümetinin yoksulluğu, yolsuzluğu ve Milli değerleri yıpratıcı; Milli birliğimizi zaafa uğratıcı politikalarından bıkan Türk Milletinin, MHP ve Ülkücülere teveccühünün arttığı şu dönemde bu haberlerin yapılması MHP ve Ülkücülerin iktidara yürüyüşünün önünü kesmeyi amaçlamaktadır.


Fanatik amigolar gibi her fırsatta Ülkücüye saldıran bu hastalıklı mantığın Türk basınına sirayet etmesi bizim açımızdan üzüntü vericidir. Ülkücü gençliği diğer gruplara hasımmış gibi göstermek, milli değerleri savunan gençliği `topluma zararlı` kimseler gibi lanse etmek Türkiye`nin geleceğine zarar vermektedir.


Biz Ülkü Ocakları olarak bu haberlerin Türkiye`ye bir fayda getirmeyeceğini ve bu haberlerin ülkücüleri sokağa çekmek isteyen gruplar tarafından ortaya atıldığını düşünüyoruz. Haberlerin sunuluş tarzında etik kurallar gözetilmeli ve hukuki zeminin dışına çıkılmayarak Ülkücüler hedef gösterilmemelidir.


Türkiye`nin ihtiyacı olan toplumsal barış, ilgisiz haberlerle birilerini hedef göstermekten geçmez. Toplumsal barış ancak birbirimizi anlama ile mümkündür, anlam yükleme ile değil.


Umudumuz ve beklentimiz, `yasal zeminde mücadeleyi ve hukukun üstünlüğü prensibini` temel alan Ülkü Ocaklarına yönelik bu karalama kampanyasının son bulmasıdır.


Saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.