ÜLKÜ OCAKLARI GENEL MERKEZİ BASIN AÇIKLAMASI

[GençKurt]

Türkiye'nin iç ve dış güvenliğinin gizli ya da açık tehditlere maruz kaldığı, Türk milletinin, geleceğini ve kaderini ipotek altına alma gayretlerinin had safhaya ulaştığı bu dönemde; Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerine, Büyük Türk Milleti'nin birliği, bütünlüğü ve bölünmezliğine, Türk Milleti'nin değerlerini fikrinin ve ülküsünün temeli olarak kabul eden Türk milliyetçiliğine yönelik saldırılar tesadüfle açıklanamaz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçimlere az bir zaman kala izlediği politika ile sınırları zorlama hevesine girmiştir. Bu hevesin amacı da; tek başına iktidar olma hedefini gaye edinmiş Milliyetçi Hareket Partisi ve Türk Milliyetçileri'nin önünü kesmek olduğu açık bir şekilde gün yüzüne çıkmıştır.

Türk Milliyetçiliğinin, Ülkücü Hareketin ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin milletimiz nezdinde teveccüh kazanmasını “en büyük tehdit” olarak nitelendiren ve Türk milliyetçilerini “kafatası milliyetçiliği” yapmakla suçlayacak kadar cahilleşen R.T.Erdoğan, siyaset ahlakından nasiplenmediğini ve ruhunu içten içe kemiren “milliyetsizlik hastalığının” hangi boyutlarda olduğunu bir kez daha göstermiştir.

Yapılacak ilk seçimlerde meclisten düşeceğini anlayan AKP, bu gerçeği değiştirebilmek için politika değişikliğine gitmiştir. Bu politika değişikliğinin hedef noktası da her geçen gün milletimizin teveccühünü kazanan MHP ve ülkücüler olmuştur.

Bu noktada, karanlık geçmişlerinin hesabını “gömlek değiştirerek” vermeye çalışanlar, Türk Milliyetçilerine karşı “Bunlar kafatası milliyetçisi. Meclise girerse yazık olur, buna izin vermemeliyiz!” gibi mesnetsiz bir söylemle saldırmaktan çekinmemişlerdir.

Bunu kabul etmek mümkün değildir. Türk milliyetçileri, hiçbir zaman etnik kökene dayalı bir milliyetçilik anlayışı içerisinde olmamışlardır.

Türk Milliyetçilerinin değerlerine dil uzatanlar, MHP ve ülkücülerin milliyetçilik anlayışını çok iyi bilmelerine rağmen mesnetsiz suçlamalarla milletimizin kafasını karıştırma yolunu kendilerine hedef seçmişlerdir.

Sahtelikler temelindeki siyaset anlayışı, hastalıklı zihniyeti, yolsuzluğu, avantacılığı ve komisyonculuğu “kurumsal” hale getiren icraatlarıyla AKP iktidarının hesabını soracak olan, “milli iradeye” dayanan ilkeli siyasetin temsilcisi MHP ve Ülkücü Hareketin kadroları olacaktır.

Sabrın, çilenin, inancın ve çelikten yürek sahibi olanların mensup olduğu ve Büyük Türk Milleti'ne yönelik her türlü tezgah, tehdit ve saldırıya karşı sorumluluk sahibi olan Ülkücü Hareket bu konuda da Türk Milleti'ni uyarma görevini yerine getirmektedir. Bu karanlık ve hastalıklı iktidardan Yüce Allah'ın takdiri milletimizin iradesiyle kurtulacağımıza inancımız tamdır.