Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ÜLKÜCÜ GÖZÜYLE DENİZ GEZMİŞ

Aşağa gitmek

ÜLKÜCÜ GÖZÜYLE DENİZ GEZMİŞ Empty ÜLKÜCÜ GÖZÜYLE DENİZ GEZMİŞ

Mesaj  yolların sonu Ptsi Ekim 05, 2009 6:38 pm

Ülkücü idam ve ölüm haberi karşısında sevinmez. Kendinize gelin. O kayıplar da bu ülkenin, bu milletin kayıplarıdır. Allah hepsine rahmet eylesin."


70’li yıllardı... Ülkücülerle solcuların ideolojik kavgalarının, her gün daha fazla tırmandığı günlerdi... 68 kuşağının solcuları Türkiye’de rejim değiştirmek, “sosyalist bir düzen” kurmak maksadıyla, her gün bir takım olaylar yapıyor, eylemler ortaya koyuyorlardı. Bunların başında Deniz Gezmiş ve arkadaşları Yusuf Aslan, Hüseyin İnan geliyordu. Bunlar bir çok eylem ve olaydan sonra, güvenlik kuvvetlerince yakalanmışlar, mahkeme edilmişler ve idam kararı ile mahkum edilmişlerdi.


Öyle şimdi söylendiği gibi; “milli sol” veya “milliyetçi sol” falan da yoktu. Solcular kendi aralarında; Marksist, Leninist, Maocu, Troçkist ve Titocu gibi lider ve önder arayışları ile ayrılırken, sosyalizm veya komünizim adına; Sovyet Modeli, Çin Modeli, Yugoslav Modeli, Arnavutluk Modeli, Küba Modeli gibi model kavgalarıyla bir çok parçaya bölünmüşlerdi.

Dev-Genç’in uzantıları olarak Dev-yol, Dev-sol, TİKKO, Acilciler, Partizan, DHKP-C, TKP-M/L, Kurtuluşçular, gibi. Üniversitelerde, liselerde gergin bir atmosfer içerisinde her gün olaylar devam ediyordu okullar işgal ediliyor, dersler boykot ediliyordu.

İşte böyle bir ortamda bütün solcuların ve ülkücülerin, daha doğrusu bütün Türkiye’nin gözü, kulağı askeri mahkeme üzerindeydi. Deniz Gezmiş’lerin mahkemeleri basından, televizyondan merakla takip ediliyordu. İdam kararı çıkmıştı. Şimdi ne olacaktı.., İdam edilecekler miydi? Yoksa başka bir şey mi olacaktı..?

Ve günlerden bir gün... O gün 6 Mayıs 1972 günü... okulun lokalinde gençler gurup gurup oturmuş, çaylar-sohbetler devam ediyordu. Enine çok uzun bir salon, çay ocağına yakın bölümünde bir gurup genç oturuyor. Bizde salonun diğer bir ucunda, Bursa Ülkü Ocakları eski Başkan’ı İbrahim Boysal ile birlikte, bazı arkadaşlarımızla oturup, sohbet ediyoruz.
Salonun diğer yerlerinde ülkücü ve solcu gençler ayrı ayrı guruplar halinde oturuyorlar, ayakta dolaşıyorlar... Velhasıl kalabalık bir salon... Çay ocağına yakın masalardan birinde bir patırdı ve vaveyla koptu. Önce herkes bir kavga başladı sandı. Bundan dolayı salonun her yerinde bir sessizlik oldu. Patırdı, okulun 1. sınıfında okuyan genç küçük bir guruptan gelmekteydi. Salondakiler tamamen o tarafa doğru döndü. Gençler o günlerin kavga psikolojisiyle, bir sevinç gösterisi gibi bir takım hareketler yaparak bağırıyorlardı. İçlerinden biri-ikisi bize ait ülkücü sloganlar atmaya başladı. Ve... Birinin sesi; “Deniz Gezmiş idam edilmiş” diye ortada yankılandı. O ses dalga dalga salona hakim oldu. Ortalık bir anda sessizliğe büründü.Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildikleri haberini dinlemişler, sanki sevinmişlerdi..

Salonda çıt çıkmıyordu... Masada oturanlar, birbirimize baktık, arkadaşımız, ağabeyimiz, Adana-Kadirli’li- İbrahim Boysal ayağa kalktı. Salonun ortasına doğru yürümeye başladı. Ülkücüsünün, solcusunun salondaki herkesin gözü İbrahim Boysal Başkan’ın üzerindeyken, O, salonun ortasında bulunan çıkış kapısına sırtını dönerek ve sanki kapıyı da tutmuş gibi durarak, etrafa bir göz gezdirdikten sonra, gür sesiyle bütün salondakilere seslendi: “Bilhassa demin patırdı olan masadakilere başta olmak üzere, bütün arkadaşlara, iki çift lafım olacak; şimdi anlaşıldı ki, Deniz Gezmiş ve arkadaşları idam edilmiş. Önce kendilerine Mevla’dan rahmetler diliyorum. Allah günahlarını affetsin... Biz ülkücüler; komünistlerle hep mücadele içinde olduk.

Bizim inandıklarımızı, değerlerimizi savunmamız ve mücadelemiz hep sürecektir... Bu böyledir. Yalnız bu böyledir diye; boynuna ilmik geçirilerek idam edilen insanların, idam kararını duyanların sevinç gösterisi yapmaları, ülkücülüğe yakışmaz. Ülkücü idam ve ölüm haberi karşısında sevinmez. Kendinize gelin. O kayıplar da bu ülkenin, bu milletin kayıplarıdır. Eğer onların işlediklerinin kanunlar karşısında cezası idamsa, idamdır. Değilse, değildir. Fakat biz ülkücüler bir idam kararı karşısında sevinç gösterisi yapamayız, bu söylediklerimi ülkücüler de, solcular da iyi bellesin. Allah hepsine rahmet eylesin” dedi... Bulunduğu yerde biraz durdu. Salonda tık yoktu... Sonra ağır adımlarla dışarı çıkarak gitti.
(CEVAT SARAÇ)
yolların sonu
yolların sonu
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 403
Teşekkür Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/08/09

https://milgenc.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz