Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hitlerin Atatürk Hakkında Düşündükleri

Aşağa gitmek

hitlerin Atatürk Hakkında Düşündükleri Empty hitlerin Atatürk Hakkında Düşündükleri

Mesaj  yolların sonu Paz Ekim 11, 2009 12:13 am

Hitler, Gizli Karargahındaki Sofra Sohbetlerinde Atatürk’ten de Söz Ediyordu! İkinci Dünya Savaşı Son Hızla Sürerken Hitler Atatürk'ü Hangi Özellikleriyle Anıyordu? İşte Adolf Hitler'in Atatürk'le İlgili İddiaları!
Adolf Hitler’in hayranlık beslediği devlet adamı ve askerler arasında Mustafa Kemal Atatürk de vardı. Hitler, Atatürk’e hediye ettiği zırhlı bir Mercedesle de gösterdiği bu hayranlığını çeşitli vesilelerle hep yinelemiştir. Versailles Anlaşmasını yırtarken, Sevr’i kastederek `Atatürk’ün 10 yıl önce yaptığını biz şimdi yapabiliyoruz’ deyişi ünlüdür.

Ancak, Hitler’in Türkiye’de pek bilinmeyen bir kitabında da (macerası ve aldığı onay dikkate alındığında kitap onun sayılır!) Atatürk hakkında söyledikleri çok dikkat çekici. `Hitler’in Sofra Sohbetleri’ adlı bu kitap, Alman devlet adamının 2. Dünya Savaşı tüm hızıyla sürerken gizli karargahındaki akşam yemeklerinde yaptığı konuşmalardan oluşuyor.

Hitler 1941-44 yılları arasında gizli karargahlarındaki konuşmalarında, kitaplaştığı kadarıyla dört yerde Atatürk’ten söz ediyor.Hitler'in Atatürkle ilgili iddiaları son derece ilginç. Hayalhanesi güçlü bir kişilik olarak bilindiğinden, tabii ki ona göre okunmalılar.

"ORDUSUZ KUMANDAN AYAKTA KALAMAZ"

İngilizce çevirinin 3. baskısında 223. sayfada şunu söylüyor:

`Arkasında ordusu olmayan bir kumandan uzun süre ayakta kalamaz. Atatürk de iktidarını Halk Partisi sayesinde güvenceye aldı. İtalya’da da aynı şey geçerli. Eğer Antonescu bugün ortadan kaybolacak olsa, ordu içinde onun yerine talip olacaklar arasında korkunç bir mücadele başlar. Ama onun yerine geçecek kişiyi belirleyecek bir örgüt olsa, bu olmazdı.’

Hitler burada, Atatürk’ün ölümünden sonra büyük gerilimler ve çatışmalar olmaksızın iktidarın İsmet İnönü’ye geçişini övüyor. Bunun, Halk Partisinin disiplini içinde mümkün olduğunu gösteriyor.

"ATATÜRK CERMEN'Dİ"

Adolf Hitler’in kitapta Atatürk’ten söz ettiği ikinci yer 230. sayfa. Burası gerçekten ilginç, çünkü Hitler’e göre Atatürk Türk değil, Cermen! Şöyle diyor Almanya’nın Führer’i:

`Cermenlerimizden bazılarını kaybettik! Kuzey Afrika’nın Berberilerini, Küçük Asya’nın Kürtlerini. Bunlardan biri de, ırki açıdan yurttaşlarıyla bir alıp vereceği olmayan Kemal Atatürk’tü.’

Adolf Hitler, Türk değil de Cermen, yani neredeyse Alman saydığı Atatürk’ten bir de kitabın 391. sayfasında söz ediyor. Siyasi suikastların soz konusu olduğu bir bağlamda şunları söylüyor:

"ANKARA'YI SUİKASTLERDEN KORUNMAK İÇİN BAŞKENT YAPTI"

`Balkanlarda suikastın bu kadar önemli ve güçlü bir silah olmaya devam etmesinin nedeni, oraların halklarının hâlâ kan dökerek intikam almak fikrinin etkisinde olmalarıdır. İşte bu nedenle Kemal Paşa, iktidarı ele geçirir geçirmez yeni bir başkent ilan etmekle çok bilgece davrandı. Çünkü böylece polisin denetim sağlaması etkin bir biçimde başarılabildi.’

AYASOFYA NASIL MÜZE OLDU? HİTLER'İN YAKLAŞIMI...

Hitler, Atatürk’ün liderlik vasıflarına ve azmine hayran. Bunu her fırsatta vurguluyor. Karargahtaki sofra sohbetlerinin kayıtlara geçmiş halindeki son bahis de yine bu bağlamda. Kitabın 607. sayfasında şunları söylüyor:

`Mustafa Kemal Atatürk’ün din adamlarından kurtulmak konusundaki hızı tarihin en dikkate değer bölümlerinden biridir. 39 tanesini astı, diğerlerini aşağıladı, ve Konstantinapol’deki Aya Sofya şimdi bir müze!’




\"Hitler\'in Sofra Sohbetleri\"
Hitlerin akşam yemeği sohbetleri, iki görevli tarafından not alınıyor. Hitlerin yardımcısı Martin Bormannın talimatıyla başlanan kayıt tutma işi ilkin Bormannın adamları arasında yer alan avukat Heinrich Heim tarafından yapılıyor. Ancak bir süre sonra görev onun yardımcılarından Dr. Henry Pickere geçiyor. Her ikisi de Nazi partisinin bağlı simaları olan Heim ve Pickerin notları bizzat Martin Bormann tarafından redakte edilip Bormannların Avusturyadaki evlerine Bayan Bormanna yollanıyor. Burada bir kopyası kalan notların bir kopyası da Münihteki Parti arşivine gidiyor.

Münih arşivindeki kopya savaşın sonundaki yıkımdan kurtulamıyor. Fakat Bayan Bormann, elindeki kopyayı kaçırmayı başarıyor. Notlar, maceralı bir yolculuğun ardından Hitlere ait her şeyi toplama merakıyla ünlü İsviçreli bir işadamı olan François Genoudya ulaşıyor. François Genoudnun elindeki orijinal notlar 1953 yılında ilkin İngilizce olarak yayınlanıyor.
yolların sonu
yolların sonu
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 403
Teşekkür Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/08/09

https://milgenc.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz