Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı

2 posters

 :: HABERLER :: Haberler

Aşağa gitmek

Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı Empty Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı

Mesaj  gizligörev39 Paz Ekim 18, 2009 3:44 pm

Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı Hakkisafakses2
Değerli dava arkadaşlarım, ülkemiz ve milletimiz geleceğinin şekilleneceği hayati bir süreçten, adeta bir ateş çemberinden geçmektedir. Tarih tekerrür etmekte: Türk milleti, yine ateşle imtihan edilmektedir. Fakat unutulmamalıdır ki, böylesi hayati süreçler, doğası gereği, riskler içerdiği gibi, fırsatları da beraberinde getirir.

Türk milletinin ‘hür ve egemen’ yaşama iradesinin en büyük kaynağı ve teminatı Türk milliyetçiliğidir. İnsanlık tarihi boyunca “hür ve egemen” yaşamış, fethettiği her toprak parçasını vatanlaştırmış, bu vazgeçilmez önceliklerini hayat düsturu haline getirmiş, büyük bir milletin evlatlarıyız.

Türk milleti, tarih boyunca, tarihin her yeni evresinde, her kırılma noktasında tarihi yapan ve tarihi yazılan bir millettir. Bu yüzden Türk milleti ve vatan toprakları tarih boyunca küresel ve bölgesel hâkimiyet planları kuran ittifakların daima hedefi olmuştur. Devletimiz ve milletimiz, 21. Yüzyılın başında, tarihin yeni kırılma noktasında, yine zorlu bir sınavın arifesindedir.

Türk milletini hafife alanlar, onun sabrını ve tarihi derinliğinin verdiği olgunluğu bilmeyenler, her zaman yanlış hesaplarının acı faturasını ödemek mecburiyetinde kalmışladır.

Büyük Türk milleti, tarihin buna benzer kritik eşiklerinden, her daim kendi bağrından çıkan Türk milliyetçilerinin; imanı, feraseti, öngörüsü ve liderliği ile başarıyla geçmiştir. Türk milliyetçileri, tarihi rollerini yine oynamalı ve tehditleri bertaraf edip, fırsatları değerlendirmelidir.

Ülkemize, bu zor zamanlarında; mutlaka Türk milliyetçileri liderlik etmelidir. AKP iktidarı, bu zorlu süreci yönetecek siyasi irade, feraset emaresi ve milli bir duruş gösterememektedir. Geçtiğimiz hafta sonu, İsviçre’de attıkları imzalar ve mimarı oldukları açılım maceraları tespitimin nişaneleridir.

AKP, iktidarı süresince muktedir olamamıştır. Ve olamayacaktır da…! Çünkü yüce Türk milletinin, milli ve manevi hassasiyetlerini samimiyetle paylaşmamaktadır. Olanca ihtişamına karşın, AKP iktidarı, milletimizin zihninde ciddi tereddütler meydana getirmiş olmasına rağmen karşısında dinamik, üretken ve güçlü bir muhalefet bulunmamasının avantajını kullanmaktadır. Maalesef, iktidar ve muhalefet, süregelen siyasi kıtlığı destekleyen ve birbirini besleyen bir mahiyete bürünmüştür. Bugün Türkiye’nin en büyük ihtiyacı, AKP iktidarına “alternatif” teşkil edecek, milletimizi heyecanlandıracak, büyük hedefler belirleyecek ve bu hedefler doğrultusunda kitleleri peşinden sürükleyecek kişi, kadro, kurum ve düşüncelerin ortaya çıkmasıdır. Bu beklenen güç, birikim, cesaret, feraset ve bilgi, Milliyetçi Hareketçilerde ve ülkücülerde mevcuttur. Bu gücün ortaya çıkması noktasında eksik olan tek husus birliğimizin sağlanamamış olmasıdır.

Bu iktidarın, içerisinde bulunduğu gaflete ve devletimizi içerisine soktuğu acze, Türk milliyetçileri seyirci kalamaz. Türk milliyetçiliğinin, Türk siyasetinde yegâne partisi, Başbuğumuzun ülkücülere en önemli emaneti olan Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Hepimizin gönülden bağlı olduğu Milliyetçi Hareket Partisi, maalesef mevcut iktidara bugünkü siyaset çizgisi ve kadrosuyla ciddi bir alternatif teşkil etmekten uzaktır.

Milliyetçi Hareket Partisi, sıradan bir siyasi parti değildir. Milliyetçi Hareket Partisi, aynı zamanda bir okuldur. Bu okulda, Türk milletinin bekasının, gücünün ve bağımsızlığının teminatı olan inanç ve fikir kaynakları, Türk milletine kazandırılarak; milli duruş, duyarlılık, bilgi ve tecrübeler yeni nesillere emanet edilir.

Türk milliyetçilerinin ve ülkücülerin siyasal alanda temsilcisi olan Milliyetçi Hareket Partisi, aslında dev bir buzdağının sadece görünen kısmıdır. Görünmeyen kısımda ise Türk milliyetçilerinin çelikten iradesi, hassasiyetleri, fikriyatları ve imanları vardır. Maalesef gelinen noktada, Parti’nin başı, ayağını bağlayan bir fonksiyon icra etmektedir. Milliyetçi Hareket Partisi, Türk milliyetçilerinin ve ülkücü hareketin beklentilerini karşılayamamakta ve hassasiyetlerini temsil edememektedir. Bu tespitimin en temel sebebi, kırk yıllık birikime sahip hareketimiz mensuplarının irade ve fikir birliğinin sağlanamaması, ortak aklın tezahürünün sağlanacağı zeminlerin ihmal edilmesidir. Ayrıca, Partimiz ile gönüldaş birçok Sivil Toplum Kuruluşu ile de Türk milletinin bekası hedefinde ittifaklar ve hedefler belirlenmesi hususunda faaliyetler sürdürülememiş ve gerçekleştirilememiştir.

Üzülerek ifade ediyorum ki; Milliyetçi Hareket Partisi’nin mevcut yönetimi, ülkücü ve milliyetçilerin ufkuna, hayallerine ve heyecanlarına cevap veremez durumdadır.

Tespitimiz odur ki; Sayın Bahçeli ve Milliyetçi Hareket Partisi yönetimi, sürekli iktidar tarafından suni şekilde yaratılan sorunlarla boğuşan Türkiye’nin yoğun siyasi gündemi sebebiyle yorgun düşmüşlerdir. Yorgunlukları reflekslerini zayıflatmakta, hatalara sebep olmaktadır. Bu noktada, nöbet değişimi partimiz ve milletimizin geleceği için elzemdir.

Ülkücülerin, Başbuğ Alparslan Türkeş önderliğinde, 1969 – 1997 yılları arasında büyük fedakarlıklar ve çilelerle yoğurdukları, uğrunda gözyaşlarını ve terlerini akıttıkları en temel emanetleri: “Fikirleri, Kadroları ve Hedefleri” idi. Bugün maalesef devrettiğimiz bu temel emanetlerin ehlinde olup olmadığını sorgular durumdayız. Emanetlerimizi devrettiğimiz günden bugüne geçen 12 yıl içerisinde, Milliyetçi Hareket Partisi’nin gerek iktidar, gerekse de muhalefet sorumluluğu taşıdığı dönemlerde, her stratejik kararı tek başına alan ve açıklayan Sayın Genel Başkan olmuştur. Maalesef, Sayın Bahçeli yönetiminde istişare ve ortak akıl terk edilmiş, Türk milliyetçilerinin mümtaz kadrolarının birikim ve tecrübeleri yok sayılmıştır.

Sayın Bahçeli’nin Genel Başkanlığı’na kadar, Milliyetçi Hareket Partisi ve ülkücü hareketin mazisinde savunamayacağı, utanacağı, eziklik duyacağı hiçbir şey yoktur.

Maalesef, bu dönemde yapılan tasarruf ve uygulanan bazı politikaları ülkücü hareketin fikriyatı ve hassasiyetleri ile bağdaştırmak son derece güçtür. Milliyetçi Hareket Partisi’nin siyaset çizgisi sadece hamasi demeçler ve seçim çalışmaları aralığında edilgen bir şekilde yürütülmektedir. Bu siyasi çizgi ve faaliyetler, sadece ülkücülerin emanetlerine halel getirmekle ifade edilemez. Bu ihmal, aynı zamanda Türk milleti ve İslam dünyası adına yüklenilmiş dünyevi ve uhrevi büyük bir vebaldir.

Biz, emanetlerimizin ufuksuz ve iddiasız bir siyasi çizgide; çoğunluğu ülkücü hareketin mücadelesini yaşamamış, çilesine ortak olmamış, ülkücü hareketin ruh ve manasından bihaber kimliklerin siyasi ikbali uğruna harcanmasına göz yumamayız.

İşte bu sebeplerden ötürü, 1997 yılı Kasım ayında Sayın Bahçeli’ye ve kendisinin seçtiği kadrolara teslim ettiğimiz emanetlerimizi yeniden sahip çıkacağız. Biz, herhangi bir koltuğa, siyasi makama değil; Milliyetçi Hareketin iktidarının ve Güçlü Türkiye vizyonunun neferi olmaya talibiz. Biz, Milliyetçi Hareketin hem geleneği, hem geleceğiyiz. Bu vesileyle, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanlığı’na adaylığımı açıklıyorum. Allah(c.c), yar ve yardımcımız olsun. Allah utandırmasın.

Ülkemizin koşulları çeyrek asır önce bize farklı sorumluklular yüklemişti. Her birimiz henüz 20’li yaşlarının başlarında iken ülkenin bekasını ilgilendiren bir mücadeleye omuz vermiştik. Bugün ise koşullar ve sorumluluklarımız farklıdır. Bugün geldiğimiz noktada, yakın geçmişte ateşle imtihan edilen ve neferi olduğumuz kutsal davayı canı pahasına sürdüren biz ülkücülerin, artık ufku ve siyasi hedefi yenilenmek zorundadır. Artık Milliyetçi Hareket ülkeyi yönetmeye talip olmalıdır. Milliyetçi Hareket artık iktidara gelmelidir! Dolayısıyla, hareketimizin ve MHP’nin hedefi de Türkiye’nin koşullarına ve ufkuna uygun olarak yenilenmelidir. MHP’nin yeni ufku: zengin, müreffeh, bölgesinde lider ve vatandaşlarının mensubu olmaktan gurur duyacakları bir Türkiye için iktidar olmaktır.

Siyaset, hizmet makamıdır. Siyaset, gelecek tasarımıdır. Hem bugün hem de gelecek için çalışmaktır. Demokrasinin yöntemi sandıkta serbest yarışmadır. Demokrasilerde, güç ve meşruiyet halktan alınır. Biz, sandıktan iktidar olarak çıkacak olan MHP ve güçlü Türkiye’ye ulaşmaya talibiz.

Milliyetçi Hareket Parti’nin iktidarında, daha zengin, daha güçlü, barış ve kardeşlik içinde yaşayan, bu barış ve kardeşliği komşularına ve İslam dünyasına emsal teşkil eden, özgüveni yüksek bir Türkiye’ye ulaşmak…İşte bizi birleştiren dava bu olmalıdır. Kutsal addettiğimiz bu vazifeyi başarmak için durmadan çalışacağız. Yılmayacağız, yıkılmayacağız ve başaracağız…

Bugün milliyetçi kadroların içerisinde bulunduğu durum, bayrağın rüzgârı beklemesine benzemektedir. Bayrak, esecek bir rüzgârla dalgalanır ve altında saf tutanların umudu olur. Şimdi, bayrağı dalgalandıracak bir rüzgâra Türkiye’nin şiddetle ihtiyacı var. Bu rüzgâr gelecek umutlarımızı kuvvetlendirecek, milletimizin özgüvenini yükseltecek, Türkiye hareketlenecek ve hızla kendine gelecektir. İşte biz bu rüzgârı estireceğiz. Allah(c.c), niyeti halis olanların akıbetini hayırlı kılsın.

Katılımınız için teşekkür ederim… Allah’a emanet olunuz.
gizligörev39
gizligörev39
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 1035
Teşekkür Sayısı : 2
Kayıt tarihi : 02/09/09
Yaş : 31

https://milgenc.forum.st/

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı Empty Geri: Hakkı Şafak SES MHP Genel Başkan Adaylığını Açıkladı

Mesaj  yolların sonu Paz Ekim 18, 2009 3:56 pm

Bu Adam Fettoşcu değilmiydi pardon Feytullahçı ? Evil or Very Mad
yolların sonu
yolların sonu
Yönetici
Yönetici

Mesaj Sayısı : 403
Teşekkür Sayısı : 3
Kayıt tarihi : 26/08/09

https://milgenc.forum.st

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 :: HABERLER :: Haberler

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz