“And olsun ki : Ülkeyi böldürmeyiz !”

[gizligörev39]

Sorunun adı bile tartışma konusu. AKP’nin iktidara geldiği gün düğmeye bastığı “Kürt sorunu” tartışmalarında az gittik uz gittik ve hamdolsun ki sonunda “Kürt açılımı” noktasına geldik.
Peki, “Kürt açılımı”ndan sonra hangi noktaya gideceğiz.
İşte orası biraz karışık.
Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve AKP iktidarı bugünden yarına olmasa da ,”sorunun gideceği nokta mutlaka çözümle sonuçlanacak” diyorlar.
Ve artık onlar “Kürt sorunu” üst başlığı yerine “Kürt açılımı” tanımlamasını kullanıyorlar.
Terörist başı Öcalan’ın yapacağı sözde çok önemli (!) açıklamaya birkaç gün kaldı.
Hükümet ise bu açıklama öncesinde tam bir “Kürt Açılımı” atağına kalktı.
Açılım doğrultusunda ilk hamle Polis Akademisiínde “Kürt Çalıştayı” ile yapıldı...
Ardından kulislerde Kürtler için “Alman modeli” formülleri konuşuldu...
Hemen sonrasında ise, “Bölücü terör örgütü PKK’yı parlamento çatısı altında bulunan DTP, terör örgütü olarak ilan etmedikçe, ben Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak kendileriyle görüşemem.” diyen Başbakan Erdoğan DTP lideri Ahmet Türk ile AKP Genel Başkanı olarak sır dolu bir görüşme yaptı.
Açılıma ilk destek Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’den geldi ; “Teşvik ediyor, kutluyoruz.”.
Ardından da PKKílı Murat Karayılan “Çözüm sürecinde Kürt halkının seçilmişleri DTP ile görüşülmelidir” dedi.
Ve tabii ardından da, Türkiye, Irak ve ABDíden oluşan, “üst düzey komisyon” kuruldu.
Bahçeli zehir zemberek !
Adına “Açılım” denilen çalışmalara en sert tepki MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli’den geldi.
Bahçeli ;”Başbakan bölücü taleplerin taşeronluğunu yaparak teröre teslim olma hazırlığında” dedi..
Ve ardından ekledi ; “Bırakın DTP’yi, PKK’sız- Apo’suz Kürt açılımı olmaz noktasına geldiysek ilan ediyorum: MHP’siz de Kürt açılımı olmaz.”
Evet MHP Lideri Bahçeli’nin çıkışı bununla da bitmedi.
Bahçeli sonraki günlerde, “ 25 yıl dağda gezenlere Türkiye’yi böldürmek istiyorsanız, 50 yıl dağda gezmeye hazır olup, Türkiye’yi böldürmeyen Milliyetçi Hareket’e de istediğini vereceksiniz” açıklamasını yaptı.
Kısacası MHP açılım adı verilen bölünme çalışmalarına sonuna kadar direnmeye kararlıydı.
MHP’nin kararlılık cümlesi ise parti adına MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural’dan geldi.
Vural ;”Herkes haddini bilsin. Tarihten ders almazsanız tekerrür kaçınılmazdır. MHP Yüce Türk Milleti adına yemin etti. Ülkeyi böldürmeyeceğiz.”
Evet millet adına konuşan MHP’ye doğal olarak ilk destek de yine milletin kendisinden geldi.
İşte sokağın sesi;
Erkan Eroğlu (Teknik Ressam):” Yemin olsun ki bu ülkeyi böldürmeyiz. Her Türk vatandaşı vatanına, milletine bağlıdır. Ama anlaşılan bu bağlılıktan rahatsız olanlar var ki ‘Kürt açılımı’ ile bu birlikteliği törpülemek istiyorlar. MHP’nin tutumunu kesinlikle destekliyorum.”
Abit Şimşek (Emekli sendikacı):” Hükümet olayları akışına bıraktı, bu da bölücü çevreleri harekete geçirdi. Artık süreci onlar kontrol ediyor. MHP İçişleri Bakanı ile görüşseydi, ülkenin bölüneceği söylentisine inanabilirdim. MHP üzerine düşeni yapsın ve bu açılımların doğru yönlendirilmesini sağlasın.”
Rıdvan Mert (Asansör Tamiratçısı): “MHP zamanında Kürtlere olan duyarlılığını gösterdi ve Abdullah Öcalan’ı asmadı. Şimdi insanlar MHP’yi kafatasçılıkla suçluyor. Asıl kafatasçılar Kürtlere yönelik siyaset yapanlardır. Bu ülkenin asli unsuru Türk Milleti’dir. MHP bu konuda hükümet ile masaya oturmamalı, çünkü aynı masada Kürt vatandaşlarımızın duygularını kemiren insanlar oturuyor.”
Nihal Ataç (Gazeteci): “Ülke nasıl bu günlere geldi, inanamıyorum. Gazeteler bile, şehit anneleri ve PKK’lıların anneleri bir araya geldi diyerek terörist kelimesini kullanmıyor. Türkiye çok kötü bir yere sürükleniyor. MHP ülkesine duyarlı vatandaşların sözcüsü olarak biran önce bu gidişe dur desin.”
Merve Iraz (Tiyatrocu): “Hükümet 2 yıl önce DTP ile bu konularda görüşmeyeceğini söyledi. Başbakan şimdi parti lideri olarak görüştüğünü söylüyor. Demek ki, Başbakanın da bir çekincesi var. Bu ülkede vatanına milletine bağlı bu kadar adam işsizken terörisleri işe almak gerektiğini söyleyen bir partinin bu açılımı samimiyetsizliktir. MHP sonuna kadar direnmeli.”
MHP Kurmayları kararlı
MHP Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu; “ Adına açılım denilen bu süreç açık açık Türkiye’nin bölünmesine çanak tutmaktır. Bölücü başı Öcalan’ın 15 Ağustos’ta vereceği mesajları merakla bekleyen AKP iktidarı bu tarihin (1984) ilk kapsamlı PKK eylemi olan ‘Eruh Baskını’nın 25’inci yıldönümü olduğu bilmiyor mu? Bunun adı hainlik değil de nedir ?”
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tunca Toskay ; “ABD devlet politikası olarak uyguladığı BOP projesine destek aldığı AB ülkeleri ile Türkiye üzerinde Ermenilerle oynadıkları oyunun aynısını oynuyor. Kürt açılımı adı altında, Teröristlerin üst düzey yöneticilerini Avrupa’ya gönderip, alt kademelere de kayıtsız şartsız af çıkaracaklar. Böylece 26 yıldır her şeyi yapan, bebek katilleri ve canilerin yaptıkları yanına kar kalacak. MHP bu oyuna gelmeyecek ve milletimiz adına ne gerekiyorsa onu yapacaktır.”
AKP’nin yaptığı, ‘Kürt’ değil, ‘Oy açılımı’dır.
Kimilerine göre bu açılımın “Kürt açılımı” olmadığı aksine, AKP’nin önümüzdeki yıl yapılması muhtemel bir erken genel seçim için yaptığı “oy açılımı” iddalarıydı.
Muhalefet diyor ki ; “Seçime daha 2 yıl olmasına rağmen, ekonomideki bozukluklar ve bir çok hoşnutsuzluğun var olması bir erken seçim ihtimali yarattığı için AKP bu oy deposunu, DTP yöntemiyle ele geçirme çabasındadır.”
Bu görüşü destekleyen en net açıklama ise DSP ve Saadet Partisi Genel Başkanları’ndan geldi ;
Demokratik Sol Parti Lideri Masum Türker ; “Seçimlere 2 yıldan az bir süre kaldı ama biz bunun daha öne alınacağını düşünüyoruz.”
Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ; “Sayın Başbakan’ın, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde güven tazelemek için bir erken seçimi gündeme getireceğini tahmin ediyorum. 2010 yılında bunun olması mukadderdir.”